Elde Var Ayrımcılık

Bilimin çözemeyip felsefeleştiğine inandığım; Psikolojinin ise köhneleştiremeyip yalnız sayfalarca tanı koyabildiği, insanoğlunun irrasyonel fıtratında ne varki kaçınılmaz sonu soykırım olacak "peşin hükmü" sizlere kalemimden okutmaktayım. Şimdi bir görüntü ve kişi varsayalım. Görüntünün sesi kişinin diline tekamûl etmiyor. Görüntü, kişinin hoşnut olmadığı bir ırka mensup. Görüntünün ifadeleri kişinin görüşlerine tezat. Ne hikmetse... Görüntünün ibadet ettiği mimari kişinin ibadethanesi ile bir değil. Bak sen şu işe... Kişi için o görüntü artık "öteki". Öteki deyip geçme! Sayın kişi ,öteki için de sen bir ötekisin. Korkarım ki dünyanda ötekiyle (senden olmayanla) güzel. 

Kalıp yargı+güçlü duygu=Önyargı elde var ayrımcılık. Bu veri ,özgürlüğümüzün önünde bir duvar ve inşaa eden yine bizler. Şimdi de düşünün; ister siz düşünün ,ister kişi, ister öteki... Yılanın başı "ötekiler" mi yoksa "elde var ayrımcılığın" meşru kılınması mı?