İdris

   Büyüdüğüm mahalleye karşı içimde yatan derin bir özlem vardı.Bu yüzden iş çıkışı,büyümüş olduğum mahalleye gitme kararı aldım.Acaba çocukluk arkadaşlarım,abilerim ne yapmıştı ben yokken?Gerçi ben uğramayalı çok oldu,şimdi hepsi çoluk çocuğa karışmıştır,diye düşündüm.Ben bunları düşünürken,ayaklarım beni mahalleme getirdi.Ezbere,hem de hiç kafamı dahi kaldırmadan.

   Mahalleye geldiğimde biraz hayal kırıklığına uğradım.Gördüğüm ilk şey,top koşturduğumuz beton sahanın artık olmamasıydı.Onun yerinde spor aletleri vardı.Çapraz bağlarımda bir acı hissettim.Bunun dışında mahallede değişen çok fazla şey vardı.Mesela ağaçlarına dalıp,kiraz ve kayısı yediğimiz bahçeler belediyeye yol olarak verilmişti.Yine bahçelerinde kimi zaman piknik yaptığımız,kimi zaman koşa koşa oynadığımız gecekondular yıkılıp,yerine yüksek katlı binalar yapılmıştı.

                                                                                 

   Bu kadar üzüntüyü kendime fazla görüp,bir tanıdığa rastlamak için mahalleyi turladım.Bu sırada beni balkondan gören bir teyze,"hoşgeldin Ahmet" dedi.Bu Servet'in annesiydi.Evine buyur etti,ben de kabul ettim.Bana çay ikram ederek,"annenler nasıl?"diye sordu.

   "İyiler,çok şükür,bir eksikleri yok.Servet nerelerde,o nasıl?"

   "Benim oğlan pilot oldu geziyor.Bir tanede torun verdi bana,deme keyfime.Sen ne işle uğraşıyorsun?

   "Ben banka memuru oldum,teyzeciğim."

   "Oh,ne iyi."

   "Diğer çocuklardan haberiniz var mı?İdris,Volkan,Şamil..Onlar neredeler?Bir çoğunun evi yıkılmış."

   "Onları bende bilmiyorum ama bir tek İdris'in iki sene önce öldüğünü duydum."

    İdris benim en yakın arkadaşımdı.Bu haberi duyar duymaz büyük bir üzüntüye kapıldım.Biraz daha otururduktan sonra müsaade istedim.Bana İdris'in annesine ulaşabileceğim bir numara verdi.Teşekkür ederek evden ayrıldım.

    On sekiz yıl boyunca beraber nefes aldığım bir insanın ölebilme düşüncesi,yirmi yedi yaşında olmama rağmen ağır geliyordu.Bu yaşıma kadar pek çok ölüm görmüştüm,ancak bu ölüm bana tuhaf duygular hissettiriyordu.Servet'in annesinin verdiği numarayı aradım.

   "Alo,teyzeciğim ben Ahmet.İdris'in çocukluk arkadaşı."Beni hemen tanıdı.

   "Yavrum,nasılsın?İyisindir inşaallah.İdris'e olanlardan haberin var mı?"

   "Var,teyzeciğim.Başınız sağolsun diye aramıştım."

   "Dostlar sağolsun,eksik olma."

                                                                              

   Ondan İdris'in nerede yattığını öğrendim.Saat yediye geldiğinde mezarının başında,elimde beş litrelik içme suyuyla bekiyordum.Çeşme suyunu sevmezdi,içtiği zamanlarda karnı ağrırdı.Suyu mezarına döktüm.Sonra yanı başına oturup yaptıklarımızı aklıma getirip,biraz ağladım.

   Biz İdrisle hiç ölüm hakkında konuşmazdık.Henüz küçükken bu düşünceye kapılıp gitmek istemezdik.Ama bu akşam İdrisle ölüm hakkında çok şey konuştuk.Benim açımdan ölüm,çocukluğumu kaybetmekti.Ölüm,yaşanmış güzel duyguların katiliydi.Nur içinde yat dostum!