İSminde TArih Nasıl BULunmaz?

Ben İstanbul'u Fatih Sultan Mehmet'in Ya Ben İstanbul'u alırım Ya İstanbul beni ' dediği. Lamertine'nin ‘’Dünyaya bir kez bakmak zorundaysan sadece İstanbul'a bak’’ dediği yerden seviyorum. Ben İstanbul’un Kapalıçarşı’sını, bakmaya doyulmayan; Çamlıca’sını seviyorum. Karşısına geçtiğimde bana bir aşk efsanesini hatırlatan; Kız Kulesiyle, beraber çıktığın insanla evleneceğine inandırılan; Galata Kulesi'yle seviyorum. Orhan Veli Kanığın "Dikilir köprü üzerine, keyifle seyrederim hepinizi." diye bahsettiği o güzel Galata Köprüsü'yle seviyorum. İstanbul insana hem deva hem yara. Bir nevi sigara bağlandın mı tiryakisi olduğun, bir nevi de şarap baktığında sarhoş olduğun. Her şeyin bir hatıra defteridir. Kalbidir Vatanın. Sevgidir, sevdadır. Ayrılıktır o. Çünkü Asya’dır, Avrupa’dır. Tuzakları bir nevi imtihandır. Bütün tarihi nabzında attırandır. Sezen Aksu’nun Ah İstanbul şarkısıdır. Necip Fazıl’ın;

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

dizesidir. Bir aşkın bitişine şahit olan sahil kenarıdır. Atatürk'ün güzel anılarını hatırlatan Dolmabahçe’dir. Aynı zamanda bize onu veda ettirdiğimiz şehirdir. Eskiden beri en çok hanımefendi, en çok beyefendi olduğumuz yerdir. Türkçe'yi en Türk konuştuğumuz. şehirdir. Bir kadın kadar gösterişli bir erkek kadarda heybetlisin. Çünkü sen bütün geçmişi omuzlarına alıp ilerleyensin.14 milyonluk nüfustur İstanbul. Bu yüzden en çok acıya ve mutluluğa dayanandır. Senin yaşadığın anıyı duvarına hatıra diye yazandır. Gizli kameradır. Çünkü sen unutsan İstanbul unutmaz. Kadıköy’e gittiğinde gördüğün Haydarpaşa garı hep ordadır. Yani Sen gidersin ama İstanbul kalır. Çocuğunu okutabilmek için çalışan babanın kalabalıktaki savaşıdır. Bir annenin daha iyi koşul sunmak için uğraşıdır. Kendini özel hissettiğin anda kalabalıktaki kayboluşunu hissettiğin yerdir.

Hani en heyecan veren anlarda kapatılır ya gözler, sanırım bu yüzden kapatmış Orhan Veli Kanık İstanbul’u dinlerken.

Taşını sallasan altından çıkacak tarih. Kulağını yaslasan sana konuşacak bariz.

Tıpkı Yahya Kemal gibi;

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!

Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.

Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!

Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.