Ruhlar Mezarlığı


Ruhlar Mezarlığı - KAZIM EMRE AĞRALI

RUHLAR MEZARLIĞI

Gece geç bir saatte, sisli bir havada bir mezarlığa girebilir misiniz? Bu çoğu insan için korkutucu bir eylemdir. Evet korkutucu, ama asıl anlayamadığım olay: Milyonlarca yaşayan insandan korkmayıp bir kaç kemik ve çürümüş et parçasından korkmamızdır. Evet milyonlarca yaşayan insan. Ruha sahip, bir veya daha fazla nefs’e sahip milyonlarca insan. Ben yaşayanlardan daha çok korkuyorum. Dünya bir ruh mezarlığıdır, çoğu insan yaşarken öldüğünü öne sürer hep. Belkide çektiği sıkıntıları bu bir nebze anlatmaya yeter. Bu aslında şükürsüzlüktendir ama bu konulara girmeyeceğim, çünkü böyle konulara girdiğim zaman çevremdeki bazı cahil aydın kişiler beni eleştirmekten başka bir çare bulamıyorlar. Konuyu dağıtmadan devam edelim. Evet ruhlar mezarlığı dedim çünkü dünya böyledir beden sadece bir kılıftır. Ruh aslında öldükten sonra benliğine kavuşur yani kılıfından dışarı çıkar. Ruh bu dünya kurulmadan yaratılmıştır ve yaratıcı her ruh için ayrı bir beden yaratır sonra her ruh kendi kılıfına konulur. Sonra ruh o kılıfta saklanır. Taki beden dünya mezarlığından göçene kadar. Beden, dünya aleminden göçünce ruh geldiği yere tekrar gider ve o ruhun kılıfı da yine yaratıcı tarafından dünyada imha edilir. Belli olmayan bir tarihe kadar bu devran böyle döner. O belli olmayan tarih geldiği gün yine yaratıcı tüm ruhları kılıflarına tekrar koyar ve ebedi bir aleme doğru yol aldırır.

Kısaca özetleyecek olursak; insan dediğimiz ruh kılıfı dünyada -geçici olarak- ruhun saklanması için dünyaya gönderilir. Daha sonra süresi biten ruh kılıftan alınıp geldiği yere gidip bu devranın son insana kadar sürmesini bekler. Belli olmayan bir tarihte tekrar yaratıcı o yarattığı ruhları yeniden beden kılıfına sokar ve ebedi bir alemi başlatır.

(KORKMAYIN ÖLÜ BEDENLERDEN, ONLAR SADECE BİR ARAÇ. SİZ ASIL YAŞAYAN BEDENLERİN İÇİNDE Kİ RUHLARDAN SAKININ. O RUHLARI GÖRÜN...)


Kazım Emre AĞRALI