Ne zaman kaybettik ?

Acaba biz hala o dillere destan Türk toplumu muyuz, bizi biz yapan temel yapı taşlarımızdaki sarsıntıyı fark ediyor musunuz ? Açlıktan ölen insanların olduğu bu dünyada obeziteyle mücadele eden müslüman toplumların varlığının farkında mısınız. Peki dibinde zulme uğrayan kardeşi dururken gününü gün eden müslümanların, komşusu açken tok yatan müslümanların, evlerinde annelerinin dizinin dibinde olması gereken yavrucaklarımız iş kazalarında ölürken hiç bir şey ifade etmeyen sözde sanatsal eserlere servet harcayanların ? Bir çocuğun hayatından daha değerli bir tablo, aç yatan bir komşuyu doyurmaktan daha önemli bir mesele, zulme uğrayan kardeşinin sesine ses katabilmekten daha büyük bir şeref, afrikada aç susuz çocukların yüzündeki bir gülücüğe vesile olmaktan daha büyük mutluluk olabilir mi ?

Peki ey fani sor kendine biz vicdanımızı ne zaman bu derece kaybettik, bizi böyle hallaç pamuğu gibi ayıran, ötekileştiren, parçalayan faktör ne ? Hangi dış gücün hangi emeline alet oluyoruz acaba, kimin ekmeğine yağ sürüyoruz, Müslümanlara bir damla mutluluğu çok gören yıllardır Ortadoğu'yu kana bulayan küffarla işbirliğimiz neden, kardeşinin uğradığı zulme ses çıkarmayıp dilsiz şeytanlık yapma adetimiz nerden geliyor? Biz bu muyduk veya ne zaman bu olduk, hangi menfaatimiz uğruna tek dişi kalmış canavarın kirli emellerine göz yumuyoruz ? Vicdanımızı ne zaman kaybettik, zulme uğrayanın yanında olmaktan ne zaman vazgeçtik ?

Biz düşmanına dahi beddua etmeyen Peygamberin ümmetiyiz, biz abasında uyuyan kediyi uyandırmamak için abasını kesen ümmetiz, taşlanan yüzü yaralanmasına rağmen o canilere iyilik isteyen Peygamberin ümmetiyiz, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkeziyle beraber dünyanın en ihtişamlı imparatorluğunu kuran o mükemmel insanların torunlarıyız...

Neydi bizi bu kadar ötekileştiren, bu kadar değiştiren? Biz bu merhameti bu inceliği bu vefayı ne zaman kaybettik ? Bizim Afrika'nın Arap yarımadasında ezilen tüm Müslümanların hep beklediği, umutla yolunu gözlediği, güvendiği, namusunu ırzını gözü kapalı emanet ettiği ecdadın torunu olduğumuzu hatırlamaya ihtiyacımız var. Kalan vicdanımızın son kırıntıları da yok olmadan, yıllar önce eze eze mağlup ettiğimiz tek dişi kalmış canavara boyun eğmeden önce kendimizi bulmaya ihtiyacımız var. Biz her geçen gün daha fazla onlara benziyoruz. Özentiyle kaybettik benliğimizi, yitirdik doğarken alnımıza yazılan müslüman kimliğimizi... Avrupalı kızlar bize benzememek için boynuna haç takarken, biz neden onlara özenerek kaybettik kendimizi ?

İslamiyetten kopan, koparılan türk milletinin hali ortada. Şeriat çığırtkanlığı yaptığımı sanmayın ! Ama açık ve nettir ki biz Necip FAZIL'ın da dediği gibi “Özene özene özümüzü kaybettik". Artık o İslam aleminde beklenen milletten çok uzaktayız bir an önce kendimize gelmeliyiz zira böyle devam ederse kanla canla kazandığımız bu cennet vatanı kendi elimizle teslim edeceğiz, övünüyoruz ordumuzla zaferlerimizle ama eğer biz geçmişimizle zaferlerimizle övünürken onların bizim geleceğimizi şekillendirmesine izin verirsek; onlar gibi giyinip, gezip, onların müziğini, dilini kullanmaya devam edersek onlar gibi düşünüp onlar gibi yaşayacağız.

Kaybediyoruz benliğimizi, birliğimizi, özümüzü ve GELECEĞİMİZİ. Bir an önce biz olmaya ihtiyacımız var...