Durma Konuş


Durma konuş

Gökyüzü siyaha çalarken

Gözyaşlarım su gibi akarken

Dağlar üstüme üstüme gelirken

Durma konuş

Yağmurlar bir bir gökyüzünden

Üstümüze inerken

Melekler senin için

Dua ederken

Ben geleceğin günü

Dört gözle beklerken

Anlat hadi

Yer başka gök başka olduğunda

Parça parça ayaklarımıza düşerken

Bulutlar

Hani insanlar

Kaçacak yer bulamamışken

Hani her taraf

Ateş karası

Bulutlarla çevriliyken

Durma konuş

Unutur muyum o zaman seni

Unutur musun ki beni

İçimdekiler açığa çıktığı zaman

Arş’ı Teâlâ yarıldığı zaman

Ya Rab ne oluyor bize böyle

Ne oluyor bu dünyaya

Dediği zaman insan

Ve bütün bedenler bir bir

Düşerken yere

Ardından koşuşturma telaşı

Sarmışken içimizi

Ben sensiz bir zaman geçirirken

Sen benden uzakta

Diyardan diyara koşarken

Ve ayaklarımın altından kayarken toprak

Ağacını çoktan terk etmiş olur yaprak

Sakın susma konuş hadi

Defterler açıldığında

Kapılar sonuna kadar aralandığında

İnsanlar çığlık çığlığa bağırdığında

O melekler o zebaniler

Seni yanlarına çağırdığında

Mantıklı düşünme yetini kaybettiğinde

Gözünün önünden geçerken

Yaptıkların bir bir

Hesaba çektiği zaman

Yüce Mevla’m seni

O zaman da diyebilecek misin ki

Seni seviyorum…