Gurur

Neydi bizim nefsimize hakim olan.. Kimdi? Nedendi? Hiç düşündünüz mü, hayatta insanlar neden her şeyin gururunu yapar diye? Aşkın, özürün, sevginin ve dahası bir çok varsayımların diyebiliriz. En önemlisi de aşkın... Karşısındakine seni seviyorum demenin gururunu bile yapan bizler nefsimizin esiri olmuşuz. Yarının garantisini bırakın verdiğimiz nefesi geri alacağımızın bile garantisi yokken, biz insanlar gururun esiri olarak her şeyden, en önemlisi sevgiden mahrum olmuşuz. Kim bilir değil mi, kimler sevdasının gururunda yok oldu? Peki şimdi kim kimin esiri; nefis mi gururun, gurur mu nefisin? Oysa ki hiç düşünmedik, bazı şeylerin ertesi olmazdı. Tıpkı hayat gibi, aşk gibi, sevda gibi...

Şöyle ki ;

Hz. Hatice annemizin can yoldaşı Nefise'dir. Efendimize olan aşkını gizleyemez ve ona söyler. Der ki; sarhoşluk nasıl gizlenmiyorsa aşk da öyle bir şeydir.

Ve Nefise'ye tekrar der ki; onu bir yoklasan, yüreğinde ne var ne yok anlasak. Can yoldaşı Hz. Hatice annemizin söylediklerine inanamadı. Hz. Hatice annemiz tekrardan devam etti konuşmasına;

Ona talibim Nefise, dedi. Rica etsem benim yerime onunla konuşur musun?

Hz.Hatice annemizin bu kararlığını göz önünde bulundurarak kalemim yazmak istedi. Hz. Hatice annemizin kendinden büyük oluşunu bile aldırış etmeyen Efendimiz teklifini kabul buyurmuştu. Kim bilir belki de Efendimizin gelmesini bekleyip aşkına kavuşamayabilirdi...

Gecelerce sevdamızın ardına gözyaşı döküp, karaladığımız o sayfalar yerine gururumuzu kırıp, 'Seni seviyorum.' diyemedik. Yüreğimiz çöl, sevdamız zincir oldu. Düşündük, düşledik ama ayaklarımız gidemedi. Sevdik, sevdalandık ama dilimiz konuşamadı.

Neden mi?

Gururumuz var ya bizim...