Babasız Babalar

"Bir gün herkes babasına nasıl iyi baba olunacağını göstermek için baba olmak ister" dedi oğluna." Biliyorum dilce susup hareketlerimle sana babalık yapmaya çalıştım, aslında yapmaya çalıştım diyemem, yapmak zorunda kaldım. Burada sana fakir edebiyatı yapıp ben senin için gece gündüz çalıştım ilgilenemedim gibi bir bahaneye sığınmam doğru değil evladım. Ama yine de ben seni sevdim belki o istediğin babalığı gösteremedim ama sen benim istediğim oğlum oldun. Hep seninle gurur duydum. Belki beni umursamazsın oğlum ama yine de sana sözlerimi söylerken beni ciddiye almanı isterim" dedi.

Bu onun için zor bir andı babası belki de ilk defa onunla bu denli alakadar davranıyordu. Muhtemelen bunda babasının ölüm döşeğinde olmasının etkileri büyüktü. Babası başladı anlatmaya: "Oğlum bütün babalar kötü değildir ben istisnayım ve istisnalar kaideyi bozmaz."

Oğlu burada araya girdi: "Baba, bütün babalar kötüdür ama ben çok iyi bir baba olacağım ve bu kaideyi bozmayacağım." dedi. Baba üzgün ama kendinden emindi. "Oğul" dedi, "Bizim hayatımız  kuzeye giden bir tren gibiydi ama ben o trenin içinde hep güneye koştum koştum. Sen beni yakalamaya çalıştın arkamdan, ama dünya telaşesi beni ters yöne koşturdu ve arkama bakmadan, seni hiçe sayarak koşturdu beni. Şimdi sana diyeceğim; benim peşimden koşarken senin de arkanda bir evladın olduğunu unutma. Eminim sen iyi bir baba olacaksın ve benim babamın peşinden koşarken senin peşinden koşmayı unuttuğum gibi sen oğlunun peşinde olduğunu unutmayacaksın" dedi.

Bütün bu anılar gözlerinin önünden geçerken ne de çabuk ölüm yatağına geldiğini düşündü oğul. Babasının söylediklerini şimdiye kadar neden düşünmediğine üzülüp durdu. Şimdi bunları kendi oğluna anlatmanın ne kadar manasız kaçacağına yanıp durdu. Oğluna döndü. "Oğlum sana vasiyetim olsun bu söz; hiç unutma" dedi. "İstisnalar kaideyi bozmaz sen de bozmaya çalışma" dedi. Gözlerini yumdu, reklamlar bitti, ulusa sesleniş başladı televizyonlarda.