Sana Benzeyen Satırlar

Kimse duymasın ve bilmesin diye sessiz ağlar insan bazen. Tan vaktinde kimseyi uyandırmadan ve rahatsız etmeden yağan bir yağmur misali döker gözyaşlarını. Kimse bilmemiş ve duymamıştır. Sabah uyandığında soğuk bir esinti hissedersin ve o an anlarsın ki yine birisi gözyaşlarını dökmüştür toprağa…

Sensizliğe ve sessizliğe kurban ettiğim cümlelerim asılı duruyor pencerem de. Sessizlik neyse de sensizliğe bir türlü alışamadım sevgilim. Sessizlik, varlığının da yokluğunun da bana verdiği en güzel mükâfat. Çünkü seni anlatacak veya sana olan sevgimi anlatacak kadar güzel kelimeler yok bu dünya da, işte ben bu yüzden onca zaman sustum.

Sen bir dosttan öteydin sevgili… Sen yeri geldi dost yeri geldi aşk oldun… Sen yeri geldi annem yeri geldi kardeşim ve emin ol ihtiyacım olduğunda bana bir yabancı bile oldun. Şimdi anladın mı sana niye “her şeyim” dediğimi? Ben, beni böyle aşan bir sen daha tanımadım. Dünyevi düşüncelerimi ve fiziksel âlemimi tamamen geçip beni öyle bir taşırdın ki bir anda gördüğüm ve göreceğim her şey “sen” oldun. Öyle çoktun ki bende; tüm satırlar sana yazılmak tüm şiirler sen olmak istiyordu. O günden sonra düşünebildiğim konuşabildiğim görebildiğim kısacası her şeyim “sen” oldun.

Şimdi, çok uzaklarda ve senden bihaberim. Ne gözlerimin seni tekrar görme nede kulaklarımın o âşık mest eden sesini duyma ihtimalim var. Hüzün yüklü satırlar var içimde… Acı demek sana olan sevgime saygısızlık olur ama içimde ki satırların başka tarifi yok. Tek umudum acılarımı dindirecek olan sen’ in yanıma gelmesi ve yine tek umudum sana umut etmek. Belki bir gün bir yetimin duasıyla son bulur acılarım diye düşünüp; seni, sana layık olmayan kelimelerle anabilmek.

Sen şaşalı ve süslü cümlelerime bakma! Bunlar uykusuz gecelerde, kan dolu gözlerle ve senli hayallerle kağıda dökülmüş üç beş kırıntı o kadar. Sen asıl kâğıda dökülmemiş dökülememiş olanlara bak. Seni anlatmaya çalışan ama anlatamayan her kelimeyi idam eden ve sensiz hiçbir cümleyi bu dünyaya kurban etmeyen düşüncelere bak.

“… Ve şimdi özlemek mi diyorsun? Sana benzeyen her şiire her satıra her kelimeye ve her heceye sarılasım geliyor. Yetmez mi?”

Adem KOÇAKER

Kalemin Secdesi