Dost Dediğime Bakma

Evsiz kalmış insanları bilir misin? Hani belirli bir yerleri yoktur ya… İşte sen de benim gönlümde öylesin. Seni kalbimde hiçbir yere yerleştiremiyorum. Dostum dediğime bakma aslında ben seni dostluktan daha fazla bir sevgiyle seviyorum. Seni bir yere yerleştiremediğim gibi sana duyduğum sevginin adını da koyamıyorum; sevgili diyemiyorum çünkü imkansızlık kadar uzaksın, dostluk da diyemiyorum çünkü dostluğun sevgisi sana duyduğum sevginin yanında bir hiç olarak duruyor.

Yüreğimde baki; ince sızım olarak kalacaksın. Gözlerimden akan her damlanın biri sen olacaksın. Uzaklıklar engel olmayacak seni sevmeme. Azrail kapımı çalana kadar senden gelecek ufacık haberi bekleyeceğim. Azrail kapımı çaldığı gün sana seni ne kadar çok sevdiğimi söyleyeceğim. İşte o zaman ölüm bende baki, ben ise sende kalacağım. Unutamayacaksın beni, kimseye anlatamayacaksın, hep düşüneceksin; beni aklından çıkaramayacaksın, olamaz diyeceksin. Ama düşündükçe anlayacaksın; senin gözlerinin içine baktığımı, sana bir şey olmasından korktuğumu, senin için ölüme gittiğimi düşüneceksin, düşündükçe kahrolacaksın ama beni bir daha bulamayacaksın. Hani bir söz var ya “toprak bir gün yağmurun kıymetini anlayacak ama o gün yağmur yağmayacak” işte bu söz o zaman sende daha fazla anlam kazanacak.

İlk tanıştığımız günü hatırladım yine; sanırım bir yaz günüydü. Gökyüzü güneşli benim hayatım karanlıktı. Ama sen geldin ve karanlık hayatıma bir ay gibi doğdun. Elini tutmuştum hatırlıyor musun? Aslında ben senin elini değil, sen benim elimi tutmuştun. Aslında sen de değil ikimiz de aynı anda birbirimizin elini tutmuştuk. Sonra birbirimize aptal aptal baktık. Şimdi sen bunu okuyunca yüzüne güzel bir tebessüm gelmiştir eminim. Ama bende artık ne bir tebessüm ne de bir mutluluk ifadesi hiç bir şey yok.

Ne güzel günlerdi; seninle aynı sofrada, seninle aynı mekanda, aynı sokakta, aynı caddede… Peki şimdi, ne sofra kaldı ne de cadde… Hepsi tuz buz oldu dağıldı.

Anlamsız bir şekilde sevmişim ben seni; hatalarını görmeyecek kadar kör etmişim kendimi. Şimdi senden kalan tek şey ne mi? Sol yanıma düşen ince bir sızı…

Adem KOÇAKER

Kalemin Secdesi