Hayat ve Zaman İkilisi

Bugün senin günün, mutlu olmak için bir sebep bulman için bir tek gün bugün..

Sana 24 saat verdim mutlu olabilmek için bir sebeb bulman için.. Aradın da bulabildin mi yüzünü güldürebilecek bir sebeb? Bulamazsın. Çünkü sen Hayatın üvey evladısın, zamana evlatlık verilen bir kimsesizsin.. Hayat hergün evirir çevirir seni, hergün binlerce kez tokatlar seni zaman ve sen olduğun yere yani hayatın kollarına geri dönersin.. Oysa senin gördüğün tüm acıların sebebi hayat ve zaman ikilisi değilmiydi..?

Hayat vurur sillesini ağlatır seni, zaman da çok merhametliymis gibi siler ya gözyaşlarını gün geçtikçe.. Aslında ağlatan da kendisi, acını geçiren de. Nasıl kızabilirsin şimdi veya hangisine kabahat yükleyebilirsin? Bilemezsin..

Hayat bir denizde dalgalarla boğuşan tekneler gibi oradan oraya savurur seni ve sen yine zamana sarılır beklersin fırtınanın geçmesini..

Seni boğan da o kurtaran da.. Hangisine tepki gösterebilirsin veya hangisine isyan edebilirsin? Bilemezsin, Hayat seni çocukken eline alır, büyütür seni zamanda ilerleyen her yaşında ağırlaştırır eklemlerini. Çocukluğunu alırlar senden ve yerine ihtiyar bir adam gelir ve sen hep çocuk kalmak istersin ya o vakit geriye dönüpte bakamazsın.Hangisinden hesap sorabilirsin veya hangisinden vazgeçebilirsin? Bilemezsin..

Artık büyüdün ve geçmişinin kat izleri arasında ölümün düzlüklerine doğru çıkıyorsun ya ve utanmadan zaman senin hatrında anıları bırakır ya! Iste o zaman hangisine lanet edebilir veya hangisine küfredebilirsin? Bilemezsin. Sonuçta biraz olsun gülümsüyorsan bunu anılara borçlusun değil mi.?

Ah! Evet haklısın ölmek istemek için çok sebeb var..

Hayat ve zamanın buluştuğu ortak yerdir ölüm.. En başta söyledim ya sana bir gün olduğun yere geri döneceksin diye..

Döndün işte ve yine Hayat ve Zaman üzerine düşeni yaptı ve sen yine susuverdin..

Tıpkı senden öncekiler gibi..