Hoşça'Kal'

Yağmur damlaları ıslatıyordu geceyi

Kırmızı, beyaz benekli şemsiye ağlıyordu

Damlar çığlık çığlığa

Damlalar birbirine hasret

Genç adam kaldırdı kafasını,

Yağmur damlaları kaşlarını yıkıyordu

Uzak bakıyordu gözleri

Nemli teni,

Genç kız yağmura kızgın

Baktığı gözler uzaktı artık

Yağmur sınır koymuştu araya sanki

Dizlerine kilit vurmuştu zaman

Ne bir adım ileri

Nede bir adım geri gidebiliyordu

Yorgun saçlarından hüzün akıyordu

İsyan bayrağı çekmişti kızın gözler,

Genç adam haykırmak istiyordu

Var gücüyle,

İçindeki sis buna imkan tanımıyordu

“Gitmem gerek” iki kelime,

Düğüm olmuştu adamın düşüncelerine

Kafasından ayaklarına kadar

Yağmura dolanmıştı,

Genç kızın elindeki şemsiye

Ağırlık yapıyordu yüreğine

Bırakıverdi şemsiyeyi hafifçe

Genç adam bir an gözleri yere daldı

Baktı öylece,

Kızın dudaklarında bir 'kal' deyiş vardı

Adam bunu anlamıştı

Islak eliyle kızın saçlarına dokundu

Masumca

Ve sonra iki kelime;

“Gitmem gerek”

Sebeb sorma der gibi bir hal,

Kızın yağmurla karışık göz yaşları

Genç adam arkasını döndü

Uzaklaştı, yol yıkanıyordu.

Yağmurda ağırlık yapıyordu artık,

Genç kızın yüzündeki izler siliniyordu

Yıkanıyordu anıları,

Yavaşça oturdu ıslak banka

Amaçsız bakıyordu gözleri ufka

Kapattı gözlerini sonra,

Sadece yağmur duymuştu

İki dudağı arasında çıkan hasreti

“HOŞÇA KAL.”