Küçük Zamanlar

Zaman ne garip şey,

Ne garip şey bir film şeridinde yürümek

Bir zamanlar çocuk olduğunu hatırlamak

Onu aramak ne tuhaf bir şey

Hani bayramlıklarımız vardı

Yüreğimize sevinç, kalbimize heyecan olan

Gece yatarken başucumuza koyduğumuz bayramlıklar

Giymek için can attığımız,

Hani masumluğumuz vardı

Yalan söylemeyi beceremeyen

Kızaran utanan yüzlerimiz vardı,

Oyun oynamak vardı sonra

Paha biçilemez duygusu vardı,

Çamurdan araba yapmak gibi

Yol yapmak gibi

Çukurlu tepeli, düz yollar

Hayatın o yol gibi olduğunu bilmeden.

Sonra uçurtma vardı

Saatlerce uçurur, havada izlerdik

İpi elimizi keser haberimiz bile olmazdı

Boynumuzun ağrısına hiç aldırış etmezdik

Uçurtmayı uçuran rüzgar vardı,

Kulağımıza fısıldadığı melodisi, hala duran tınısı

Saçlarımızı okşadığı sevgisi vardı.

Bilyelerimiz vardı

Yürürken cebimizde çalkalanan

Her renkten her desenden

Onları oyunda kaybetme korkusu vardı,

Bisikletimiz vardı sonra

Sür sür doyamadığımız

Süslediğimiz, orasına burasına çıkartma yapıştırdığımız

Bozulduğunda kendimiz doktorluk yatığımız.

Her şeyi ağlayarak elde etmeye çalışmamız vardı

İnsan büyüyünce anlıyormuş

Öyle bir şeyin olmadığını.

Büyümek unutturmaz bunları

Küçük sevinçlerimiz, zevklerimiz

Küçük anlarımız, küçük zamanlarımız vardı,

Ama kocaman yüreğimiz vardı

Kocaman duygularımız vardı

Yere göğe sığmayan.