İlk Adım İlk Heyecan.

Bu benim ilk yazım, başlığımda da belirttiğim gibi ilk adımım ilk heyecanım. Bu yüzden nerden başlanır nasıl başlanır bilmiyorum. Sırf yazma yeteneğimi geliştirmek için günlük bile tutuyorum. Aslında sırf yazma yeteneğim kuvvetlensin diye dersem yalan söylemiş olurum. Çünkü bunu ikinci plana atan bir neden var.

İlk planda yalnızlığım var, herkesin çıkar ilişkisi için dost olduğu bu dünyada yazarların en iyi dostları bulduğunu ve adeta bu dostları bırakmamak için sayfalarca yazıp ortaya romanların çıktığını düşünüyorum. Belki de yalnızlığım itti beni yazmaya, beceremiyor olmam beni karamsarlığa sürüklemez aksine daha çok çalışıp en güzeli elde etmek için hırslandırır. Kalemimin yettiğince beni karşılıksız dinleyen tek şey olan kağıtları her gün yazılarımla, anılarımla karalıyorum. Ve şu aralar ruh halimi anlatan en güzel söz "Tüm ganimetimiz bir ceket, bir de kitap değil mi dünyaya dair."

Bunları yazdığım klavyenin her tuşuna ilk defa bir anlamla dokunuyorum,  ilk defa değerli geliyor üzerindeki tuşlar ve o tuşlara basan parmaklar. Bu yazımla utangaçlığımı ve heyecanımı da atıyorum üzerimden yavaş yavaş; küçük de olsa adımlar atıyorum. Her oyunun da sonunda selam vermeden önce dendiği gibi sürç-i lisan ettiysek affola.