Bir insan evladının her daim yaşam alanına ihtiyacı vardır. Özellikle de ailesinden ayrılan ve kendi yaşamını kurmak için emin adımlar ile ilerleyen biri için bu yaşam alanının önemi çok daha fazladır. Eğer babadan para varsa direk bir daire satın alınır. Eğer baba parası yok ise, bol bol çalışılır ve güzel bir ev kiralanır.  Peki, burada ki güzel kavramı neye göre belirleniyor? Güzel bir ev nasıl oluyor? İşte, bugün bu konuya değineceğiz.

İlk Kural: Önceliğiniz Asla Kira Ücreti Olmamalı! 

Şimdi, "herkes bey torunu değil, tabii öncelik kiranın ne kadar olduğu olacak!" Diye çemkirenler olabilir. Aslında haklılar da bir yerde. Ama ufak bir araştırma ile biraz daha iş gücünü arttırma ile bu sorunu azda olsa çözüme kavuşturabiliriz. Zaten bu kuraldan giriş yapmamızın nedeni maddi açıdan ciddi anlamda sıkıntıda olanlara bilgi vermek değil. Maddi olanakları olup da, sırf cimrilik yapanlar için. Malum, bu tür insanlar ev sadece dört duvar değildir, yaşam alanıdır gibi bir mantık ile bakmazlar olaya. Neyse, konumuza dönelim.

Bir ev kiralarken ya da satın alınırken ilk olarak bakacağınız kiralık ev hangi semtte yer alıyor? Buna bakmalısınız. Komşular nasıldır? O civarda nasıl bir insan topluluğu yaşar? Nezih bir semt midir? Güvenli midir? Eğer bu açılardan bakıldığında gerçekten nezih insanların yer aldığı güvenilir bir semt ise ikinci aşamaya geçilmelidir. Bu aşamada ise; iş yerinize ne kadar uzaklıkta? Sosyal imkânları neler? Sağlık ve güvenlik kurumlarına ne kadar yakın? Bu tür sorular sorulmalıdır. Eğer bu sorulara da mantıklı cevaplar sunabiliyor ise evin konumu işte o evi satın almak da uygundur, kiralamakta.

Eğer gidip sırf ücreti düşünür ve dağın başında bir kiralık ev tutar iseniz ya da şehir dışında 30 katlı bir binadan ara kat bir daire tutar iseniz emin olun yol parasına vereceğiniz ücret ile daha çok zarar edersiniz. Bu nedenle her açıdan düşünmeli, doğru kararlar vermelisiniz.