Sağım Solum Önüm Arkam Gaz Bombası

Yediden yetmişe üyeleri sağ partili ve muhafazakar olan, var olduğu süre zarfında kanunlara, vatanın bölünmez bütünlüğüne ve insanlık namına hizmet için dünyaya gelmiş bir aileye mensubum. Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak hakkımızı arama adına hayatımda ilk defa halkın sesi ve Gezi Parkı eyleminin bir parçası olmaya karar verdim. Sonrasında da gözümü açtığım ilk anda kendimi orada buldum. Kendinden başka hiç kimseye zarar veremeyecek kadar yufka yürekli olan insanların yanında yer aldım.

Toplasan dolu dolu, en şaşalı, dört günümü geçirdim mahşer(Taksim) meydanında. Ailemiz öğretmişti yardımlaşmayı, dayanışmayı ancak bunlar hep teoride kalmıştı aslında. Kadınlı erkekli kol kolaydık hepimiz. 16-18 yaşlarında faşizan yaklaşımlarımı kaybettiğim için Allah'a şükrettiğim ben; faşizme karşı omuz omuza diye bağırıyordum savaş alanından farkı olmayan güzelim İstanbul'un cadde ve sokaklarında. "Biz ne için bu haldeyiz" diye kendime her sorduğumda cevaplayamadım ne yazık ki ve halen de bu sorumun yanıtını bulmuş değilim.

basbakanHayatım boyunca yeniden hissedemeyeceğim duygular yaşadım. Hiç suçumuz yokken atılan gazların, yenilen dayakların, insanların üzerinde anlamsızca kurulmaya çalışılan otoritenin, egosunu yenemediği için özür dileme gereği duymayacak kadar vicdanını kaybetmiş bir başbakanın ve savaşta bile yapılmaması gereken insanlık suçlarının karşısında durduğumuz için dayatılmaya çalışılan yanlış kararların yanında yer almadığımız için terörist olarak görülen bir marjinal grup şeklinde tanıtıldık.

Provokatörlerin zaman zaman içimize işlediği anlarda kendimizi onlardan ayrı tutmayı bildik. Biz gençlik olarak klavye başında delikanlılık yapmadığımızı gayet açık bir şekilde yansıttık. Bu bağlamda halk için hizmet naralarıyla 550 milletvekilinin menfaatlerine karşı bir direniş haline gelen bir nesil olmaya başladık.

Velhasıl-ı kelam a dostlar; bizim şu saatten sonra yapmamız gereken bir şey var ise o da geleceğimizi menfaatleri uğruna nefes alan insanlar için hizmet etmek değil kol kola olmaya devam etmektir. Kalın sağlıcakla..