Saf Dev Ve Papatya

Bugün özgürlük ,savaşçı bir kuş gibi azizim! Hoyratça kanat çırpmak sorgusuz sualsiz.Umut bitmiş her bir surette, fırça darbelerine verilen tepki renksiz ve tuvalsiz.Taşraların yeşil alanlarına gökdelenlerden yalnızlıklar dikmişler.O bina da  kendini öldüren çocuğa el uzatmamış kimse,hep bir elden uçuruma itmişler.Dön bir bak etrafına ! Her yanımız dikenli tellerle çevrilmiş.Saf ve yalın  bir dev papatyanın üstüne devrilmiş.Yaklaşıcak yamaçlarına geri dönüş olmayan bir pişmanlık.Yeni demledim.Rica etsem,bir buket içer miyiz  hicranlık ? Göçebe kalbimin ilk yerleşik kavmi ! İnan bu içimde ki mecralar senin.Sende ki o iki çift yeşil hane Karadeniz iklimini andırıyor.Kışları ılık yazları serin ! Adımların tıpkı kadınların gibi,üzülmelisin... hiçbir çocuk seni kıskanamaz.Ve aynı zaman da tüm sevinçler senin olsun.Sen gibi güneşi hiçbir yağmur ıslatamaz.Tüm bu giz'ler roman gibidir sevgilim ! Seni anlamak isteyen beni okusun.Sen, bir kitabın içine sıkıştırdığım ayraç gibisin.Üstüne sinmiş bir de lavanta kokusu.Söyle ! Sevgi dolu bir babanın başka düşü nedir ?  Yalandır.Yalan...Ben o kadar kış yedim içime,ama inan bana,hiç bu denli üşümedim.Gökyüzü mezarlığın da bedenim fani henüz ,fakat  ruhum sela da.Tanrım ! Nakaratlarını toprak yapmışsın.Yarenim Gel ! Çünkü, ruhumla benim başım bela da.