Susmak Haykırıştır Anlayana

Anlamıyorlar... Kimse anlamıyor ne yaşadığını ne hissetiğini. Anladı sandıkların bile vazgeçti anlamaktan seni. Kaldın yine kendinle baş başa. En yakının anlamazken seni zaten ne beklersin diğerlerinden. Niye hep bişeyler beklerken geçiriyoruz hayatı ? Çocukken büyümeyi beklerdik merakla nasıl birşey diye, büyüdük bu sefer iş bekledik aşk bekledik güzel bir gelecek bekledik. Ve hala beklemeye devam ediyoruz. Beklerken ömür geçiyor an bitiyor yarını beklerken bugünü ellerimizden kaçırıyoruz farkında olmadan. Peki değer mi değiyor mu beklediğimize? Anı kaçırdık yarından bir an çalabilmek için.. Vazgeçmedik evet anı yaşıyorum ben desekte ne kadar kandırıyorduk sadece yaşanılanları. Gözlerimiz dalıyordu sonra uzaklara birisinin yolunu gözler gibi. Gidenlerin ardından bakakalmak gibiydi. Farkında olmadan kaybettiklerimize farkında olmadan bakıyorduk belkide kim bilir. Olmadı mi hiç size de nasıl olduğunu anlamadan başlayıp bir anda bitebilen şeyler. İşte ben o günden beri bekliyorum.. Kaybettiğimi.. Anı yaşadım dediğim her an kaybediyordum çünkü. Yarını düşünmeden sadece yaşamak.. Ne hoş.. Peki ya sonra ? Sonrası tam da bu.. Beklemek.. Gideni, kaybedilenleri ; hisleri, duyguları, umudu.. Sus pus olmak bu içine haykırmak ama hayata susmak bu.. Anlamıyorlar..  Susmanın bir haykırış olduğunu bilmiyorlar çünkü.