Marquis De Sade Üzerine...

hergün akşam yemeğinden sonra kitaplığımdan bir kitap çeker altını çizdiğim yerleri okurum çayımla beraber . 

Bugünün şanslısı '' Sade '' oldu . MArquis de Sade ...  Ahhhh , 

Dünya tarihinin en ahlaksız ve de tek ahlaksız şairidir der Iwon Bloch onun hakkında . Aslında ahllak dediğimiz kavramı o kadar iyi anlamıştır ki Sade kendiliğinden ahlaksızlık tarafını seçmiştir. Hepimiz ahlak kavramınından söz ederiz . Gerçekten ahlak üzerine hiç düşünen oldumu . Hiç , ''aklına ahlak nedir ? '' sorusu gelen oldu mu ya da cevabını bulmayı denediniz mi ? İşte  Sade'ın büyüklüğü .Asla kendi ağzından söylemez erdemin faydalarını , fakat karakterleri okuyucularına erdem dersi verecek kadar bilgindir bu konuda, dediğim gibi kendisi ahlaksızlığı seçmiştir.  

Tabi ki Sade'ın içindeki şehvet duygusu , fantazi dünyası yadsınamaz . Fakat her insan , içinde bulunduğu toplumdan biraz etkilenmez mi ? Dönemin Fransız burjuvası nefret eder Sade'dan . Defalarca hapse yollanır . Fakat benim yazdıklarımdan en çok nefret edenler aslında içinde aynı duyguları taşıyanlardır der . Tüm bunları dile dökmesi daha doğrusu yazıya dökmesi cevapsız kalmaz elbet . Yasaklanır eserleri, gazeteler basmak istemez . Zaten sonuda bir akıl hastanesinde olur . 

Sıkı metaryalisttir .'' Hayattaki herşey hareketten ibarettir ve varlıklar bu sayede devinirler bu yüzden yaratıya gerek yoktur . Dolayısıyla özgür irade , ruhun ölümsüzlüğü ve tanrının varlığı hayalden ibarettir '' der .Haz düşkünüdür , '' Tek din fiziksel hazların tamamını içeren ateizmdir '' der. Fakat eserlerin özellikle Türk toplumunun tabusu olan cinselliği meşrulaştırmayı ve yücelmeyi amaçlamıştır .  Ve dünya literatürüne  Sadizm kavramının girmesini sağlamıştır .