Kuralsızlık

                                                                                        MUTLAK KURALSIZLIK MUHALDİR

Kuralsızlık, herhangi bir kuralın etki alanına girmemek yönünde sürdürülen bir irade kural halini alır. Yani tam olarak bir kuralsızlıktan bahsetmek mümkün değildir. Tam olarak bir kuraldan bahsedemeyeceğimiz gibi. Kuralsızlık, toplumda var olan kuralların bireyler tarafından davranışsal olarak eksik ya da tam anlamıyla yerine getirmemek olarak da tanımlayabileceğimiz gibi, Durkheim'a göre ise "kuralsızlık maddeci, faydacı, bireyci toplum normlarının ağırlık kazandığı toplumlarda görülen hastalık halidir". Kuralsızlığın yaygınlaşması birbirinden farklı tepkiler, aşırı yenilikçilik, cemaatleşme, ilgisizlik ve saldırganlık gibi istenmeyen bir dizi duruma neden olabilmektedir.

Peki kurallar nedir? Kanun mu? Yoksa toplumsal yazılı olmayan ahlak kuralları mı? Kurallar Ortadoğu'da öldürülen çocuklar mı! Yoksa kurallar yapmış olduğu soykırımları, cinayetleri ve işkenceleri meşrulaştırmak için kurduğunuz İnsan Hakları Mahkemeniz mi! Dünya'nın bir ucunda açlık, sefalet ve tam anlamıyla bir travma yaşanırken, diğer bir ucunda refahtan, modadan ve magazinden bahsedilmesi mi kural? Bir toplumda, bir kültürde veya bir coğrafyada kural koymanın ilk sebebi oradaki var olan oluşuma düzen getirmektir. Şimdi yüreği kan ağlayan o annelerin, çaresiz babaların, evsiz ve yurtsuz kalmış öksüz ve yetim çocukların sesi olmak istiyorum. Ey Avrupa, Amerika, Rusya, İsrail ve Çin. Nerede kurmuş olduğunuz düzen, nerede kurallarınız. Tam olarak yazmış olduğunuz kuralların içinde boğuldunuz. Ama şunu çok iyi bilin ki bu ümmetin çocukları bu ümmetin gençleri öyle bir kural yazacak ki öyle bir düzen getirecek ki, dünya üzerinde adalet tecelli edecektir.

Bu düzeni sağlayacak, kuralları tarihe yazacak olan biz gençlere ne düşüyor? Kendimize kural olarak edinmemiz gereken şey okumaktır. Okuyacağız.. okuyacağız.. okuyacağız.. zalimler mağlup oluncaya kadar okuyacağız.