kelebeğin rüyası

yapabildiğim, dokunabildiğim, seçebildiğim tek şey yalnızlıktı. gidebileceğim en uzak yer ise bulutların yanı. kimse yoktuetrafta, hiç bir ses duyulmuyordu. konacağım dallar kesilmiş,uçacağım havalar kirlenmişti. havadaki tuhaf gazlar yüzündençoğu insan ile bende ölmek üzereydim. bir günlük ömrümü birsaniyede bitirmek üzereydi sanki etraftakiler. ne bir ağustosböceği, ne de kuşlar uçuşuyordu havada. bütün insanlar mutsuz, bütün hayvanlar yastaydı sanki. dört bir yanım rüzgarınuğultusuyla, bütün bedenim üşüyordu sanki . daldan dala konupmutlu olduğum bahçelerde ağaç kalmamış, ışıltılırenklerimle gözlerini alacağım insan yoktu . karanlıklar içindebeyaz bir ışık arayan ölmeye hazır biri gibiydim. uçamıyordum, kanatlarım rengarenk olsa bile her yer simsiyahtı . kimseler yoktu, ses çıkmıyordu hiç bir böcekten. sevgi böcekleri bile nefret ediyordu birbirinden bugün. kalkanım kanatlarımken , gökyüzü olmuştu şimdi. sadece güneş ve bulutlar yoktu orada, bütün insanlar uçmaya meraklanmış gibiydi. yalnızca kuşların uçtuğunusanan insanların ayağı değmiyordu yere.

Birgün yaşayacağım ömrü bir anlık yapıp, anlamını yitirmesini sağlamışlardı. Herkesin gözü havada olacağına yerde, herşeyin sonu olacağı yere başladığı geceydi sanki. Uçarak konacağım yerlere tırmanıyordum bugün, rüya olması için duaederken uyanmıştım .

Image title