Onbir Ayın Sultanı Hoş Geldin

Hoş geldin ya şehri Ramazan.Onbir ayın sultanı,rahmet ve bereket ayı hoş geldin.Sen geldin gönlümüz pir nur oldu,kalplerimiz bir kez daha yumuşadı,gönüllerimiz ağardı.Hanelere bereket olarak geldin,gönüller senle selamete erdi,günahlara kefaret oldun ya! Onbir ayın sultanı..

Hoş geldin,evimize,ocağımıza,yuvamıza,mahellemize,köyümüze kentimize,beldemize,memleketimize,İslam alemine hoş geldin..Sen geldin ya! Yeniden biraz daha insan olma şuurumuz,müslüman olma bilincimiz tazelendi.Yüreklere merhamat olarak geldin,evveli rahmet ortası mağfiret sonu ise cehennem azabından azat olarak bizlere şeref verdin bizlere..Şimdi bütün gönüllerde sana kavuşmanın sevinç ve mutluluğu yaşanıyor.Bütün İslam diyarlarında sana ermenin doyumsuz hazzı ve cenab-ı Hakka sonsuz şükrü yaşanıyor.Bizleri sana kavuşturan Rabbimize sonsuz hamd ve şükürler olsun.Sevgililer sevgilisi peygamberimiz Hz.Muhammet (s.a.s)'a sonsuz selatu selamlar olsun..

Ne kadar bahtiyarız ,ne kadar mesuduz bugün sana yeniden kavuşmakla..Hiç bir zaman bu mutluluğun yerini dolduracak başka mutlululklar olmadı olamazda.Taptaze açan çiçeklerin verdiği o büyüleyici koku ve güzelliklerden daha tesirlisin üzerlerimizde.Hem görsel ve hem manevi atmosferin ile bunu her zaman kanıtlamıyormusun zaten...

Yüce Allah kerim kitabımız Kur'an-ı Kerimde mealen şöyle buyuruyor:“Ey îman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi,  size de farz kılındı.” (Bakara – 183).İşte işaret edilen bu ve buna benzer bir çok ayeti kerimelerde de olduğu gibi rabbimizin bizlere merhametinin tecellisisin sen.

Bağı ve bahçeyi neylesin diyar

Gelmezsen yurduma şehr-i ramazan

Açılmaz gönlümde hem yaz hem bahar

Gelmezsen yurduma şehr-i ramazan

Sen ki cennet kapılarının açıldığı,cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların bağlandığı müstesna bir aysın..

Cömertliğin en üst seviyeye çıktığı,gönüllerimizin coştuğu, teravih, oruç, iftar, sahur, zekat, fitre ve sadakalarla bambaşka bir iklimin yaşandığı bir aysın..Senin gelişin ile beraber yeniden muhasebe yapmaya başlarız.Kulluk bilincimiz doruk noktasına ulaşır.Cenab-ı Allah'ın bizlere verdiği onlarca nimete şükretme konusunda daha da dikkatli oluruz..Öyle ya! Her şeyi yaradan Yüce Allahımıza verdiği nimetler için ne kadar şükretsek az değil mi zaten..