Yine Müebbet Yedim Kalemim Yüzünden

Bakmayın yazdığıma..
Şikayetim var yazdıklarımdan,
Neden yazıyorsun dediğinizi duyar gibiyim;
Keza neden yazdığımı bende bilmiyorum.

Öyle ki müebbet yediğim arzız sözücükler,
beynimi sömürmekten vazgeçmiyorlar.
Kullanmamam gerekeken kelimelerim var,
Duygularıma karışıp özgürlüklerini cümlelerle ilan ediyorlar.

Yazdığım herşeyden sorumluyum vurun kelepçeyi,
Lakin kelimelerimin emrivakileri hariç tutulsun ömür mahkemesinde.

Bu yüzden korkuyorum yüreğimin içindeki cehennemden,,
Keşke bir deniz olsaydım,
Ya da vazgeçtim gözüm yok yükseklerde
Bir damla su olasadyım,
Acaba serinletirmiyim yüreğimdeki ateşi.

Ellerim ateşte ama kalbim yanmakta
Söyleyin bir damla su serinletirmi yüreğimi?
Aşkın doyumsuzluğunda sırra kadem bastığım günde,
Aşkın erbabında, olsada olmasada bir damla suyla arınırmıyım?

Her yan kan revan içindeyken
ben hala kendi derdimdeyim affola


Damlaya damlaya göl olmadı göz yaşlarım,
Ama kana kana içtim rahmetten.
Ve nazarında kimsesiz bu kalbi taşımaktan gurur duyacağım..
Tevekkülü tefekküre katıp nasibini almamış ruhumun her zerresine
dualar koyuacak ve yalvaracağım.

Eğer varsa yüreğimde bir dua
belki bin aşık şahit olur bana,
Rab isterse zaten bir damla galiptir okyanuslara.

 


Kalemim şahittir yazdıklarıma
Avaz avaz susmak gelirken dilime
Koca bir isyancı mürekkebin siyahıyla boyanmakta kağıdım.

Olsun yada olmasın yazılarım 
Keza şikayeteçiyim kendimden.
Kesilip atılmıyor ki yürek,
Koparılıp satılmıyor ki dil.
Yürürüm her daim, 
yalınayak cam kırıkları dolu yollarda .

İsayanına ortaksa kağat,
Mübbet yemeyede ortaktır kalem
Bir şavk vursun kelepçelere,
Dil suusun, mürekkep kussun kara geceye.

Yazan: Ali Polater VE Ayşenur Ergenc