Bazen Şaşırır İnsan

Hiç huyum değil asla böbürlenmek, asla tepeden de bakmam. İnsanları severim insan oldukları için. Hayvanları ve tüm diğer canlıları da severim Allah cc. yarattığı için. Bu düsturu hayatıma ilke edinmeye çalışırım. Hatasız kul olmaz, bende öyle işte; hatalarımla sevaplarımla yani... Biz kim kusursuz olmak kim, biz kim hatasız olmak kim? Cuz'i bir irademiz ile Yaradan'ın bizlere verdiği sınırlı akli melekelerimizi kullanarak yeryüzünde aklımız sıra hakimiyet sürüyoruz işte...

O kadar kusursuz yaratmış ki aslında Yüce Yaradan, bütün yeryüzünü ve aslında bütün kainatı emrimize vermiş. İnsanı diğer tüm canlılardan ayırmış, akıl vermiş, irade vermiş. Bu şerefe nail olmuşuz ve yeryüzünün efendisi olmuşuz. Peki bizler ne yapmışız? Bu sorunun cevabı çok zor olmasa gerek. 

Ta ilk insan Adem babamızdan bu yana her zaman yanılgılara düşmüşüz çoğu zaman. Azgınlaşmışız, asileşmişiz. Nimetin ve elimizdeki imkanların nereden geldiğini unutmuşuz. Bizlere onca nimeti bahşeden yaradanla köprüleri atmışız. Araya putlar yerleştirmişiz.Zulmetmişiz,zulme sessiz kalmışız.Hatta kendi nefislerimize de zulmetmişiz.Öyle ki nefsimizi adeta putlaştırmışız.Kargaşa çıkarmışız, insanlara zarar vermişiz. Yani kısacası Cenab-ı Allah'ın bizlere verdiği aklı kullanmaktan ve irademize sahip çıkmaktan çok uzak yaşamışız. 

Nedendir bilinmez kötü şeyleri daha çok almakta adeta hevesli davranmışız...

Bunun yanında güzellikleri almada çok mütavazi davranmışız alsak da kısa zamanda uygulamaktan ya yorulmuşuz ya da bıkmışız. Kabil'in kardeşi Habil'e yaptığı zulüm İnsanlığa miras kalmış adeta.. Bütün bu had bilmezlik nedeni ile ilahi gazaba maruz kalınmıştır çoğu kez. Her ne zaman ise kulluğunun bilincinde olarak yaşanmışsa da işte o zaman yaradılış gayesine uygun davranılmış olup müjdelenmiştir. Cenab-ı Allah her dönem İnsanlığa uyarıcılar göndermiş ve böylece terbiye etmiştir.