Yürek Yangını İstanbul

Bembeyaz martıların semasında uçuştuğu

Her köşe başında ayrı ayrı insanların buluştuğu

Kültürler sentezi İstanbul

Dert biriktirir emek biriktirir yollarında

Her insan kendi benliğini yaşar varlığında

Gece olup gök yıldızlarla dolduğunda

Sen kim bilir hangi rüyalardasın?

Kim bilir hangi yaşanmışlıklardasın?

Sana baktığımda İstanbulsun sen

Yaşadığın şehri anımsatıyorsun aslında…

Sen biraz o musun nedir aslında

İstanbul sendir sen biraz işte.

“Yaşanmaz burada” der çeker gidersin;

Üç gün geçmeden özler geri dönersin.

Yüreklice sevmek galiba benimkisi

Tutarlı her şeye rağmen vazgeçmeyen inatçı bir sevda

Hayat zindan yemek içmek ne mümkün...

Yediğini vücut da kabul etmiyor...

Çok üzmüşler seni İstanbul...

Ancak Sarardın ve Soldun…

Bilmediler ki kibir insana ne kazandırır İstanbul

Güzel bir İstanbul gününde, 

Boğazın birazda deli halinde, 

Dalgalar hırçınca sanki senin derdinde,

Yüreğim yangın yerinde...

Sönmüyor ateşi dinmiyor acısı dinmiyor İstanbul....

Neydi beni düşman gibi gösteren sen miydin?

Muammada kaldı yüreğim...

Saygısızlık da etmedim ama saygısızlığıda haketmedim...

İkilemde kaldım İstanbuı..

Dertler çuvallara doldu taştı

Bende herkes gibi bir kenarına taş bağlayıp,

Atsam mı o dertleri denizin derinliklerine,

Ne yapacağımı bilemedim İstanbul.

Kalktım kendime dert ortağı ettim seni..

Başını ağrıttım İstanbul

Affet beni....