Umut Eksikliği

Nasıl olur da bir insan bu kadar hayal kırıklığına uğrayabilir? Her geçen gün daha da büyük bir hayal kırıklığı, ve ardında kocaman bir hüzün. Umut belki de dünyadaki en güzel hislerden birisi. Ama bir o kadar da insanı yerle bir eden bir şey. Siz karar verin. Umut, mutlu olmanızı mı sağlar, ya da çöküş içine girmenizi mi? Her ikisinden de biraz galiba. Ama şöyle de bir şey vardır ki, insan umutlandıkça daha paranoyak ve daha mutsuz hale gelir. Bu bir gerçektir. Umut ettiğimiz kişi, olay ve yahut herhangi birşey, gerçekleştiği zaman, işte o zaman dünyanın en mutlu insanı oluverirsiniz. Ama öte yandan gerçekleşmediği zaman, kimse, hiçbir şey sizi mutlu edemez. Umut, kısacası çok tehlikelidir. Eğer hayalleriniz, umutlarınız kötü sonuçlanırsa, bir daha ümitlenmeye bile korkarsınız, hatta bazılarımız şuan bu halde. Ve o arzuladığınız kişi her gün farkında olmadan size umut veriyorsa... Onun için önemli değildir sizin ne düşündüğünüz, ne hissettiğiniz. O sadece kendisini düşünür belki de. Ama siz bu zamana kadar ona en iyisi olmaya çalıştınız ve en sonunda çaresiz kaldınız, ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Dalıp dalıp gidiyor, duvarlarla bakışıyorsunuz, bir anda kahkahalar atarkan diğer yandan içiniz kan ağlıyor. Bu hisleri anlayamayan insanlar var mesela hala. Ama emin olabilirsiniz ki yaşadığınız en güzel hisler bunlar. En azından için benim öyle. Her ne kadar üzülsem, kahrolsamda, iyi ki bu duyguları da tattım diyorum. Çünkü bu tür şeylerin insan gelişiminde çok etkisi var. Çoğu yazar da bundan bahsetmiştir. İnsan ne kadar acı çekerse, o kadar olgunlaşır, o kadar dünyaya karışır.