Hayaller

Lisedeyken babam beni pansiyona bırakıp gittiğinde hayatı öğreneceğim diye seviniyordum üzülmem gerekirken. Yavaş yavaş ilerledi zaman birden. Hayaller itti yelkovanı, geleceğe dair planlar. Meğer buna umut deniyormuş sonradan öğrendim. Umudu besleyenler ise hayallermiş.

İnsanlardan kaçmak istedim zaman zaman. Ailemi özledim, çocukluğumu, evimi... Zamanı geri almak istediğim de çok oldu. Hatta bazen ölmek bile istemiştim ne de olsa ağır bir travma ergenlik. 

Hayal gücümle birlikte mücadele etmiştim yaşamla. Bazen kendimi öldürüp tanık oldum devam eden yarışa . Bazen özlediklerimin hologramıyla uzun uzun muhabbet ettik, isyan ettik bu düzene, eğitim sistemine.

Tabi bir yandan da içine kapanık , gizemli gibi damgalar da yedik bir dünyadan diğer dünyaya atlarken hayallerimle. Çok yükseklere uçurdu fakat hiç bir zaman elimi bırakmadı hayaller. Yeri geldi bir romanın kahramanı olduk beraber, yeri geldi şiire aşık olduk şiirler yazdık, yeri geldi kahramanı olduğumuz romanları biz yazdık.

Hayaller umuttur bizi hayata bağlayan. Yaşamı güzelleştiren . Hayaller belki de vefakar tek şeyidir şu dünyanın, peşimizi bırakmayan.