Ya Onlar Haklıysa

Bir hikayen var mı?
Masala daha çok benziyor benimkisi ama fantastik hiçbir durum yok.
Duygular varsa fantastik hiçbir ögeye gerek yok zaten; acılar ve sevinçler varsa hele ki dozajları da yüksekse kayda değer bir hikayen var demektir.
İkisi de bir müddet sustu, İrfan, istemsizce kendiliğinden, sanki bir olaya karşı gösterilen bir reflesk gibi 
Nilüfer'in gözlerinin tam içine bakarak “Beni sevmemek için neden bu kadar direniyosun?
O zaman sana aşık olmam diye korkuyorsun değil mi?”
Kendince çok önemli bir şey söylediğini sanarak huzurlu bir nefes aldı. 
Nilüfer, 
“Seni kendime aşık etmek gibi bir derdim yok, sen iyi bir arkadaşsın...” gibi “beni sev ama kısmetimi de kapatma” manalı cümleler sarf etti. 
İrfan, hep cümleleri değil onların alt anlamlarını duymaya çalışırdı. Bir nevi niyet okuma...
Bana bunları anlatırken yenik takımın sekiz gol yiyen kalecisi gibi bakıyordu.
İrfan dedim, hiç düşünmedin mi? Ya insanlar gerçekten kurdukları cümleleri düşünüyorlarsa; yani o zaman, sen her şeyi ve herkesi yanlış anlamış olmayacak mısın?
İrfan, hayatında ilk defa birine hak verircesine samimiyetle gülümsedi.
Oğlum dedi bu kadar iyi niyetli olma, herkes yalan söyler, herkes fahişe; farklı da olsa hepsi mutlaka bir parçalarını satıyorlar ve şunu fark ettim ki ne kadar çok yalan söylerlerse o kadar çok kâr ediyorlar.
Artık senin şu alıntı cümlelerinin de alıntı duygularının da bıktık; rahat bırak ulan insanları, her şeyi eleştiriyosun, her söze bir cevap uyduruyorsun bi kere de sen haksız olamaz mısın?
“Ben haksız olursam o zaman onlar haklı olur anlıyor musun?” dedi. “Onlar haklı olur.”