Ah Müjgan Ah

Sadri Alışık filmleri, komedi tarzda olmasına rağmen dram türünde de rol aldığı filmler vardı. İşte bunlardan bir tanesi de ''Ah Müjgan Ah'' filmidir.
42 yıl önce çekilmiş olan bu filmi, ne zaman izlesem içime öyle bir kor acı düşüyor ki, içimdeki bu duygu, anlatılması tarifi imkansızdır. Filmde Sadri Alışık'ın adı Hüsnü Neşedenyana'dır. Fakat nasıl neşeli olabilsin ki Hüsnü?

Hüsnü, Müjgan'a karşı kara sevdaya tutularak, taparcasına sevmişti.

Müjgan'da onu seviyordu ancak Müjgan'ın annesi Müjgan'ı zengin kocaya verdi. Böylece Hüsnü de artık mal-ü hülyalara dalarak Müjgansız yaşamaya başladı.
Hüsnü için Müjgan demek, dalından koparılmış kuruyan yaprağa benzemek demekti. Keşke gitmeseydin Müjgan! Keşke terk etmeseydin şu kara sevdaya tutulmuş Hüsnü'nü. Oysa Hüsnü senin için bir halk ozanı gibi tekrar senin geri döndüğünde, sana nasıl seslendiğini biliyordun. Nasıl mı seslendi derseniz filmde? İşte şu sözleri dile getirdi:

''Bulabilecek misin o eski Müjgan'la Hüsnü'yü.
Hadi koş, ara, çağır, gelsin Müjgan'la Hüsnü.
Ne sen o Müjgan'sın ne de ben o Hüsnü'yüm.''

''Ah Müjgan Ah'' terk edilir miydi Hüsnü gibi neşe kaynağı olan o adam? Bak, ne diyordu o neşe kaynağı olan adamın Hüsnü sana:
''Yaşamak Müjgan diye bir şeydir benim için. Ölmek de Müjgan yok demektir. ''Yaşamaktı Müjgan demek, umutlanmak demekti Müjgan demek, ağlamak ve bülbül gibi adını feryat etmek demekti Müjgan demek...
Müjgan demek, yeni alınmış bir eşyanın elden düşmesi demekti.
Müjgan demek ''Ah Müjgan Ah'' diye, Hüsnü gibi figan etmek demekti.