Hastanın Günlüğü

Image title

İnsan her defasında mı inanır ki..

Hayallerle yaşamaktı belki de benimki hep bir umut için de geçen ve her defasında bu sefer tamam hiçbir sorun yok dercesine ve her defasında sana uzatılan elin başkası tarafından bırakılmış el olması ne acı...

Bir tesadüf eseri tanıştığım kişinin sesine ve sözlerine hayran kalmıştım. Hayatında biri olmadığına inandığım için telefonda rahatlıkla konuşabiliyorduk en çok da bu anlardayken mutluyduk ya da ben öyle sanıyormuşumKaranlık gecemi aydınlatan bir siması vardı. Ve ben bunu her rüyamda görüşümde mutlu olurdum bazen dokunacakken bir hayal olup uçuyordu uzaklara çoğu zaman çığlıkla uyanıyordum, oysa ki sabah sesini duyacaktım ya da "günaydın" mesajı ile uyanacaktım ve günler sonra öğrenecektim aklında unutamadığı birisi olduğunu o diye resmine her bakışımda söyledikleri aklıma geliyordu ve bir kere daha aşık oluyordum. Nerden bilebilirdim ki aslında sevdiğim dediğim kişinin bile gerçek resmi olmadığı bela diye tanıdığım kişiden öğrenmiştim, bu gerçeği ve kafamda deli sorularla yaşıyordum acaba başka bilmediğim neleri vardı. Bir defa yalanını yakaladığının oysa ki kırk defa sorgularsın gerçek diye anlattıklarını kalbim kırık da olsa seviyordum ve bu birçok şeyin önüne geçiyordu bana anlatılanla söyledikleri farklıydı çünkü.Günlerin birinde ona hoşlandığımı itiraf etmiştim her şeye rağmen olmaz demiyordu ama kabul de etmiyordu zaman ver diyordu yüz yüze gelip konuşmak istemiştim randevulaşmıştık günler öncesinden ve ben heyecanlıydım aradan geçen bir senenin hasreti vardı ve bu son bulacak her şey nihayete erecekti kimin gerçek söylediğini kendi gözlerimle görecektim. Dediğimiz yerde dediğimiz saatte beklemeye başlamıştım aradığımda ulaşamamıştım telefonu kapalıydı aradan geçen iki saate rağmen hala bir haber yoktu dönmem gereken bir işim vardı.Akşam telefona gelen bir mesajNe yapıyorsun özür dilerimBu kadar basit miydi acaba yaptığı şeyin karşılığı ne kadar kızgın olsam da ondan gelen mesajı cevaplamıştım merak da ediyordum ya kötü bir şey olduysa diyerekİyiyim sen nasılsınNe kadar gelmek istedim ama inan fırsat bulamadım diye cevap veriyordu ve yine gitmişti bu mesajdan sonraEpey bir süre sonra telefonla konuşmuştuk ve kendince haklı sebepler sıralamıştı ama benim kızgınlığım o değildi habersizce bırakması bekletmemeliydi beni.......Acaba yanlış mı yapıyorum diye her seferinde düşünüyordum ama gönlüme söz geçiremiyordum adı dahi gectiğinde beni bir heyecan sarıyordu yine eskisi gibi telefonla konuşmalarımız devam ederkenBir şey şöyleyim mi? diye muhabbete keskin bir bıçak darbesi koyuştu adeta ve dinliyordum merakla ne diyeceğini

Bana görücü gelecek biliyor musun diye çıkıvermişti cümle gecenin sessiz çığlığı gibi keskin ve acı sözler şaşırmıştım tekrar sormuştum oysa ki çok da iyi duymuştum

Bana görücü gelecek diye tekrarladı cümlesini sessizce donmuştum orada mısın diye seslendiğinde kendime gelmiş veDalga mı geçiyorsun sen diye sordum 

Ne yapayım ailem istiyor 

Sen ne düşünüyorsun diye sorduğumda hayır istemiyorum diyordu ama işin aslı daha sonradan ortaya çıkacaktıBelalısının devamlı rahatsız ettiğini söylüyordu ama her seferinde de görüşüyordu. Oysa ki evini işini bildiği için her an her dakika görebiliyordu. Ben bir kere dahi göremeden seviyordum onu ve bunları duydukça kahroluyordum hayata isyan edercesine yaşıyordum artık ama yapılan plan farklıymış halbuki hem bana hem belalısına atılan bir kazık vardı çünkü.Nisan ayının son pazarı sözlenmişti.Artık işler iyice çıkmaza girmişti bana yakışanı artık unutmaktı ama yapamıyordum hazmedemiyordum unutma söyle dursun daha bir sevgiyle bağlanmıştım nişanlılık süresi çok sürmemişti karanlık bir haziranda evlenmişti Buket karanlık olanı bu değildi Doğum günümden üç gün sonra evlenmişti kısa bir ayrılıktan sonra telefonum çalmıştı özelden aramıştı sesini duyunca donmuştum adeta ne söyleyeceğimi bilemeden yutkunuyorum

Konuş lütfen sesiyle kendime gelmiştim" . Artık ne söyleyebilirdim ki evliydi ve ortadaki tüm ihtimaller kalkmıştı ve mecburdum buna diye devam etti sözlerine kısa süreli bir muhabbetti kapatmam gerek diyerek gitti.Aradan geçen bir kaç aydan sonra karşılaşmıştık sosyal sitede farklı bir isimle gelmişti karşıma ve muhabbetimiz devam etmişti artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmadığını anlatıyordu, ve mutsuz olduğunu söylüyordu ve bir kaza geçirdiğini öğrenmiştim çok şükür ki bir şeyi yokmuş kendisini görmek istediğimi söyledim.Mümkün değil diye cevap vermişti ısrar edince bir pazartesi gününe sözleşmiştik bir bardak cay içsek yeterdi benim için. Evden işim var deyip pazartesi günü buluşma yerimize doğru gidip beklemiştim ilk günün heyecanı vardı üstümde aylar sonra Buketi görecektim....Yine gelmemişti saat epey geç olmuştu yıkılan hayallerime aldırmadan şimdi gelir umudu ile akşama kadar beklemiştim yine gelmemişti...Neden yaptın bunu bana diye mesaj atmıştım.

Neyi... ! 

Diye gelen mesajla sok geçirmiştimNe demek neyi diye sorduğumda "sen kimsin Buketi nereden tanıyorsun " diye gelen mesajla şaşırmıştım bir sorun mu vardı benle dalgamı geçiyordu bu kız diye düşünürken

"sana soruyorum nereden tanıyorsun Buketi... !" diye mesaj ikinci kez gelince anlamıştım bir problem vardı.Üstelemedim ve beklemeye başlamıştım."Ertesi gün sana gelmek için yola çıktım bankanın önüne geldiğimde eşim beni takip etmiş bende sana görünmeden geri eve dönüp eşimle tartıştım telefonu fırlattım o sinirle evden çıktım telefon açık kalmış ve sana o mesajı çeken ben değildim" diye gelen mesajla anlamıştım. Bu Buket'tiİyi ama eşi neden peşime düşmemişti ki adım belli ve bu olay bu kadar çabuk nasıl kapanabilirdi ki üzerinden iki yıl geçmişti hala aklımda bu soru kalmıştı.Nasılsın iyi misin BuketAnnem deyim kavga ettik evde değilim. Demişti, Kısa sürmesini istiyordum kendimi suçlu hissetmiştim bunu dile getirdiğimde senle alakası yok olması gereken diyorduKısa süren bir görüşmemiz olmuştu yada bana öyle gelmişti oysaki buketle konuşunca dünya umurumda değildi ve hiç kapatmasın istiyordum.Hayatında olmasını istemediği belalı adamı ile görüşmeye başlamıştı kendimi ikinci kez aldatılmış hissediyordum."ALLAH'IM bu sevgi ask denilen şey ne kotu bir şeydi ne onur nede karakter bırakmıştı bende hem bitsin hem de bitmesin istiyordum halbuki her konuşmamızın başı kavga sonu hasret sözcükleri ile kapanıyordu "Bana konuşmuyorum dediği adamdan gelen bir mesaj adeta yıkmıştı beni ;sendeki buketin gerçek resmi değil diyordu..ne saçmalıyorsun sen.. ! Cem diye sorduğumda yine demişti sendeki resim gerçek resmi değil diye bunu yapmış olamazdı bu kadarı da fazlaydı diye düşünürkenBukete sormuştum o nereden çıktı? diye sordu ve doğru ben değilim diye dile getirmişti neden yaptın bu kadarını hak edecek ne yaptım diye soruncaolması gereken buydu diye cevap vermişti ve bana hiç güvenmemişti oysaki muhabbetlerimizde böyle bir şey geçmemişti. Telefonu kapatıp sahile gitmiş hiç yapmadığım bir şeyi yapıp kafayı çekmiştim.Artık unutmaya çalışıyordum. Unutmaya çalışıyordum ama mümkün değildi tabi ki gelen resimli mesaj Buketten'di resmini atmıştı üç yıl sonra ama değişen bir şey yoktu ondan gelen mesaj bile mutlu olmama sebepti resimden sonra aramıştı ve ben eski aşık yine aklım uçmuştu onun karşısında. Her şeyin farklı olduğunu söylüyordu, Cem diye biri hayatımda yoktur diyordu onu pişman edeceğim derken bile yaptığı şeyler benim canımı yakıyordu oysaki....Çünkü görüştüklerini tesadüfen öğrenmiştim ve bitecek bir muhabbete de benzemiyordu.

Ben mi.. ? Onurum ayaklar altında gururdan yoksun bir halde kendimi aradığım bu odada  yaşamaya devam ediyorum....

Hastane Günlüğü 15.06.2014