Kendi kabuğundan çıkamayan duygular.

Image title


Dağlar denizler gibi kudretliyken duyguların ve düşüncelerin bir tane bir damla muamelesi görmek.
İyilikle dolarken tüm bedenin,ihtiyaçları karşılayamıyorsan ve aşağılık duygusuna kapılıyorsan.
Bastırılmış duygular her daim su üstüne çıktığın da kıyamet kopuyorsa,kükrüyorsan sürünün hastalıklı kralı gibi...
Tahtını bırakmamak için savaşıyorsan,yaralanıyorsan
Suçluyorsan kendini ailesine yetememiş bir baba gibi...
Çıkış yolları bulmak zorlaşıyorsa ve mataranda ki su azalıyorsa...
Ayyuka çıkıyorsa sıkıntıların ve dile geliyorsa.
Ruhun sıkılıyor ve hastalıkla doluyorsa aciz bedenin.
En delikanlı çağında dar ağacında asılıyorsa gururun.
Yaz,kış,bahar anlamını yitiriyorsa ve sıradanlaşıyorsa hayatın.
Okyanusun en kuytusunda atılan kulaç kadar anlamsızsa hislerin.
Saygıyı görmek için tapıyorsan bir çaput parçasına.
Ve sevgi bekliyorsan,aptallaşıyorsan.
Etrafın dolu iken cansız mankenlerle ve onlarla konuşuyorsan.
Anlamsız geliyorken hayat ve her çermede biraz daha canın yanıyorsa.
Bir fakirin sökük cebindeki bir kuruş gibi değerli hissederken kendini.
En zenginin fahişesi gibi uyanıyorsan bir otel odasın da.
Karanlıkta ürkerken bir çocuk gibi korkuyorsan her bir şeyden.
Hunharca küsüyorsan etrafına.
Bir kelebek kanadı kadar narinse duyguların ve kırılıyorsan en ufağa...
VE bazen sadece özlüyorsan...
İşte benim hayatım böyle...