Hakim Bey

Bazı geceler yalnızlığımı kendimle paylaştım.

Yeri geldi rüyalarımda hapis oldum.

Hatta hayallerimle dünyamı boyadığım vakitlerde oldu.

Düşlerimin sık sık zihnimden kaçıp bedeni mi ele geçirdiğini de gördüm.

Söyle hakim bey siz böle şeyler yaşadınız mı hiç ?

Sevdiklerinizin yanında kukla.

Gururunuz karşısında hesap verdiniz mi?

Hiç içlenip damla damla akarken göz yaşlarınız umutsuzluğun sizi azarladığını,

Çaresizliğin sizi boğazladığına şahit oldunuz mu hakim bey?

Yeri geldiğinde sökülmüş paltonuzu,

Giydiğiniz bir çift yırtık ayakkabıyı,

Yediğiniz bir lokma ekmeği.

Ya da sobaya savurduğunuz bir kuru odun için...

Acaba hakettim mi ben bunları diye düşündüğünüz oldu mu hakim bey?

İçten içe ezilirken.

Duygularınızı dar ağacında sallandırdınız mı?

Ya da kafanızı yastığa koyduğunduğunuzda önünüzdeki karanlık yolda,

Etrafındaki tehlikeleri görmeden yürüdüğünüz oldumu hakim bey?

Hiç hayatınız da meraklandığınız şeyler oldu mu?

Ya da çok fazla isteyip alamadığınız bir şey?

Sevinci diri diri gömdünüz mü toprağa?

Kapı her çaldığında mutsuzluğu karşılamak nedir bilir misiniz hakim bey?

Savunmasız kaldığınızda darbeyi bedeninizde değil ruhunuzda hissettiniz mi?

Acıyı her solukta çiğerlerinize çektiniz mi ?

Korkularınızla yüzleşirken...

Bedeninizden akan terin rüzgarla soğudunuğunu hiç hissettiğiniz oldu mu hakim bey?

Güneş en tepeden doğarken dar ağacında hayallerinizi sallandırdığınız oldu mu?

Umutlarınızı, anılarınızı göz yaşlarınızla ıslatırken çakmağı çakıp yaktınız mı?

Pişmanlıklarınız gölge gibi sizi takip ederken,

Karanlıkla dost aydınlığa düşman oldunuz mu siz hakim bey?

Yalnızlıkla aynı meyhanede içerken,

Etrafında kimsenin olmadığını farkettiğinizde,

İliklerinize kadar işleyen ve hatta bir ok gibi saplanan korkuyla hiç tanıştınız mı hakim bey ?

Hayatı bir yük gibi sırtımda taşırken,

Dünyevi sorunları bir çuvala tıkıp,

En yüksek uçurumdan atarken,

İçimdeki o duyguyu hiç tahmin edemezsiniz hakim bey, edemezsiniz ...