8 Mart Kadınlar Günü

Ülkemizde senelerdir hakkında küçük çocuğun bile yorum yaptığı kadın-erkek eşitliği konusu var. Bu konuyla ilgilenen kurumlar, partiler, gazeteler kendini o kadar kaptırmış ki asıl sorunu göremiyorlar. Kadın-kadın eşitsizliği! Başörtülü öğretmen derse girmek için odasından çıkarken bir öğrencinin ona 'abla Hoca'yı gördün mü' diye sorması, -yanlış anlaşılmasın burada düşüncemiz hizmetli olarak çalışan ablalarımızı aşağılamak değil kapalı bir bayanın öğretmen olacak kadar yüksekte görülmemesidir- başka bir şehre okumaya giden başörtülü öğrencilerin 'kızım evlenmek için çok küçüksün bu yaşta bu şehre neden geldin' demesi, bir beyfendinin yanında başörtülü bir hanım kardeşimiz olunca 'abla kim?' demesi, -burada da sorun abla olmakta değil hanımefendi olamamakta, o soru aslında 'hanımefendi kim?' olmalıydı- yıllarca medyada kapalı kardeşlerimizin kapıcı olarak, apartman yöneticisinin güya çağdaş kesim olarak açık kardeşlerimizin gösterilmesi, beyne o kadar empoze ettirilmiş ki kapalı bir kardeşimizin iyi bir mevkide görülmesi insanları şaşırtıyor. Diplomayı alnımıza yapıştırıp mı yaşayalım yani? Başörtülülere üniversite okuma hakkı bile 2013 yılında tanınmışken çok da şaşırmamak lazım aslında. Derdim kesinlikle kapalı-açık ayrımı yapmak değildir. 

Aslında derdim tam da kapalı-açık farkının olmadığını göstermektir! Kısacası daha kadın-kadın eşitliğini tam anlamıyla sağlayamamışken kalkıp kadın-erkek eşitsizliğini tartışmak kuru gürültüden başka bir şey değildir. Son olarak bugün 8 Mart Kadınlar Günü, bütün kadınlarımızın Kadınlar Günü Kutlu Olsun!