Yaşamdan ölüme

Ne gariptir dünya denen varlık...

Var olmak için bir damla suya ihtiyacın vardır (dini değerleri göz ardı ederek ) önce baban ve annenden oluşan suya ve sonra rahimde yaşayıp oluşmak için suya ve en sonun da doğum için suya ihtiyacın vardır.

Oysa ki günümüzde öyle midir? Bir anlık zevk uğruna var olursun. Huyunu bilmediğin alemde gelişinle sevinen iki çift göz vardır. Seni kucağına aldıklarında kokunu içine çekip de 'hoş geldin' demektir amaç ve senin gelmenle hayatın mücadelesi hız kazanır. Daha çok çalışmak ve daha çok insana hizmet adında bir yarıştır. Ne iş yaptığının hükmü yoktur. Sadece işini iyi yapabilmek ve akşam evine gelince seni görebilmek adınadır bütün koşuşturmaca.

Her gün yeni umutların hayalini kurar ve seni bu doğrultuda yönlendirip iyi bir gelecek hazırlamak adınadır bütün bu çaba. Ama bilmez ki bütün sorumluluk anneye yüklenmiştir aslında.

Karanlık bir yağmur akşamıydı. Sağanak halinde yağan yağmurlara gök gürültüsü eşlik ediyordu. Korktuğunda baş ucundadır ve senden çok korksa da gök gürültüsünden sana hissettirmez asla annelik içgüdüsüdür seni saran okşayan aslında.

Hayatının en belirsiz dönemleri başlar zamanla ve sen yarı isyan yarı itaatle yaşarsın. Ne olmaya karar vermediğin hayatın çeşitli sınavlarında imtihanın başlar. Akılda kalan az bilgilerle ve yol haritan şekil alır. Oysa ki ya iyi bir eğitim alıp üniversiteye yönelirsin ya da iyi bir arkadaşın olur dost kazığı yersin. Her şeyin toz pembe olmadığını ve hayat mücadelesinin eğitim hayatın son bulunca anlarsın. Eğer şanslı isen iyi bir iş bulursun ve çalışmaya başlarsın. Ya da bazıları gibi tekrar okumaya karar verirsin. İşte eğitimde ikinci baharın tıpkı "KEMAL SUNAL" gibi...

Seni bekleyen karamsar günler yeni başlıyordu. Oysa daha 20'li yaşlardasın ve artık Baba dediğin yüce şahsiyet yanında değildi. Seni yalnız bırakmıştı iki kardeşin ve bir annenle. Sana hissettirmese de farkındaydı her şeyin küçük kardeşin. Eve gelince ne bir balon ne de bir şeker gelecekti artık. Tahtadan yapılmış Ayşeciğiydi onun tek sırdaşı ve kumbarası boş kalacaktı; pazar günleri hüzünlü geçecektir.

Sen hayata daha farklı bakacaksın ve ailenin yükü artık omuzlarındadır ama halletmen gereken önemli bir işin kalmıştır. Bir baba gibi ailene sahip çıkmak...

İleride yaşayacakların senin babana ya da annene yaşattıkların olarak karşına çıkacaktır..

Ölürken yanında götürebileceğin tek şey üstüne dökülen bir tas suyun teninde bıraktığı ıslaklıktır...