Zaman Boş, Boşlukta Zaman Yok

Hiç düşündünüz mü bundan yüz sene önce ki insanlar zamanlarını nasıl geçirirlerdi diye. Ben bu soruyu son zamanlarda sıkça kendime soruyorum. Kendi zamanımla dedelerimin zamanını mukayese ediyorum. Mesela bir bilgisayarım ve bilgisayar özellikleri olan akıllı telefonum var. Oradan alış veriş yapıyorum, uzaktaki arkadaşlarımla sohbet ediyorum, faturalarımı ödüyorum, oyun oynuyorum, yazıyorum, çiziyorum, hediye yolluyorum, doğum günlerine katılıyorum, orada ağlıyor orada gülüyorum, bazen kahraman oluyorum sertçe uyarıyorum insanları, beylik laflarla beğenmediğim düzene yorumlar atıyorum, kaybolan bir insanın fotosunun altına ya da sevgilisinden ayrılan bir dostumu görünce paylaşımda üzgün surat yollayıp "üzülme, dert etme" diyerek teselli ediyorum ve buna benzer onlarca şeyi sadece bir aletle yapıyorum.

zaman öldürmekDünya dışı bir canlıya ya da teknolojiden uzak bir kabileye bu cihazı anlatsam bu cihaz mutluluk veren bir cihazdır diyecektir. Peki biz mutlu muyuz? Bunca şeyi oturarak  ve cebimizden çıkardığımız iki yüz gramlık bir aletle yapıyoruz.  Şimdi bir sokak ropörtajı yapılsa ve insanlara 'Mutlu musunuz' diye sorulsa yüzde doksanının mutlu olmadığını söyleyeceğine hepimiz hemfikiriz. Çünkü biz de mutsuzuz. Peki yaşlı bir insanla hiç sohbet ettiniz mi? Eskilerden bahsedince ne kadar da mutludurlar. Mesela onlar alışveriş yapmak için atlarla, eşeklerle, daha yakın zamanda külüstür münübüslerle onlarca km yol alıyorlardı. Eski sararmış kağıtlara mürekkebi zor bulunan dolma kalemler ya da kömürlerle yazılar yazıyorlardı. Gurbetteki eşe dosta sevgiliye, varış mesafesi belki de 1 ayı geçen mektuplar yollanıyordu. Sokaklarda çelik çomak, topaç, misket oynayarak toza pisliğe batıyorlardı. Bir yanlış olduğu zaman gidip yumruklarını masaya vuruyorlardı bazen dayak bile yiyorlardı. Biri kaybolsa başına birşey gelse ellerde meşaleler tanıdık tanımadık yardıma koşarlardı. Aşk acısı çekene bir arkadaş omuzu uzatılırdı. Bunlar insanın zamanını alacak yorucu ama mutluluk veren eylemler.

Oysa bir telefonla bu saydıklarımızın hepsini bir saat içinde yapabiliriz ama neden mutlu değiliz? Boş zamanımız var ama neden hala mutsuzuz? Dedelerimiz mutluyken neden biz mutsuzuz?  Çünkü boş zaman insanı mutlu etmez. Hareket etmek, çabalamak, uğraşmak tıpkı ayda bir yollayabildiğin mektup gibi neden özenir, insan özenerek seçer tüm kelimeleri. Çünkü zaman kıymetlenir. Uğraşırsan kıymetli olan bağlar seni. Daha çok önemsersin, sevgiline yarım saatte yazdığın bin mesaj bir ayda yollanan yüz kelimelik mektubun kokusu bile olamaz. Boş zamana sevinme, aksine boş olan zamana hayıflan çünkü boşluk senden herşeyini alır üç şey verir; tembellik, yapmacıklık, mutsuzluk. a.p