Sevgilim

Sevgilim,

Elime şimdi ulaştı son mektubun

Titreyerek açtım dudaklarınla ıslatılmış beyaz zarfı

İçinden çıkacaklara aldırmadan.

İstemediğimdendir belki kederini, çığlıklarını duymak.

Başladım okumaya kara kalemle döşenmiş kağıdı,

Sevgilim, bana sitemkar duruşun vardı satırlarda

Ağladığını hissediyordum kağıda dokunuşlarımda.

İlerledikçe artıyordu hıçkırıkların.

Sevgilim, kızamam ki sana

Suçların en büyüğünü işledim arka sokaklarında,

Yalvarışların hala kulaklarımda

Öteki diyormuşsun artık bana,

Öyle söylüyor düşüncenden kopan mısraların

Bakamam artık gözlerinin yeşiline,

Dokunamam artık gül kokan tenine.

Yaşasamda, nefes alsamda hepsi yalan,

Benim oksijenim sensin, gözlerim kanar.

Yaran büyüktür şimdi senin, bilirim.

Kar taneleri gibi süzülen gözyaşlarına hasretim.

Yüzünü görmeye, yanaklarını okşamaya.

Aslında senliğe hasretim.

Yalvarışlarım hep boş biliyorum.

Sevgilim, mektubunun sonlarındayım artık.

Bitmesin istiyorum senden kopan parçalar,

Devam etsin kuş cıvıltıları, evinin yanındaki ağaç dallarında

Ben yenilmişim zaten sensizlik denen hastalığa.

Hiç olmazsa sen gül, sen yaşa bu kahpe dünyada, sevgilim.