Delilik Güzel Şey

Merhaba

Hüzünlü bir aşkın şafağında gölgesini esir bırakmış biri olarak sana sesleniyorum, merhaba! Beni aramak için bakma etrafına; saçının bir telinde de saklı olabilirim, gülüşünün esrarında da... Zamanın hangi kıvrımındayım, haberim yok. Şakağımda inceden bir sızı, damağımda az önce içtiğim çayın acımtrak tadı var. Ne kadar süredir oturuyorum bu iki kişilik masada üstelik tek başıma, haberim yok.

Ve deliliğin de sınırı yok. Her seferinde 2 çay söylüyorum, siparişi alan gencin yüzüme anlamsızca bakmasına aldırış etmeden bir  sigara daha yakıyorum. Kalemi alıyorum elime ve yazıyorum: '' Deliliğin sınırı yok azizim. Delilik çift kişilik masada tek başına oturup sevdiğinin gelmeyeceğini bile bile beklemektir. '' Sevmek, sevmemek ya da sevememek; hepsi de kazınmış geçmişime bir leke misali. Hangi diyara gitsem tanıyacaklar beni, soracaklar kim bu kaleminin mürekkebi. Kim bu yâr dediğin, yüreğini diyâr bildiğin, sevdiğin sevilmediğin, kim? Sahi kimsin sen? Yahut şöyle sorayım; özledim, sevdim, kokun ciğerlerimde tütüyor diyen misin sen? Yoksa sevmekten korkan özlemeyi ayıp sanan ve ciğerlerinde kaygı barındıran mısın sen? Tanıyamıyorum seni kimsin sen?

Kül tablasında birikmiş onlarca izmarite bakıyorum. İşte diyorum aşk dediğin şu meretin ömründen ibaret değildir de nedir? Yanmak kaderinde var onun, kül olmaya başlar yavaş yavaş dudakla vuslatından biraz sonra. Alıyorum kalemimi elime ve yazıyorum: '' Bir sigaradan bir şey olmaz azizim buyur yak. Sen ciğerlerine bulanık is çekmemeye bak.'' Doğru aşkta yanmayanın körükleyeni çok olurmuş. Sen sen ol doğru aşkla yan ama etrafını yakmamaya bak!

Gözüm bir ara uzaklara dalıyor. Sana kavuşmak için ettiğim dualar geliyor aklıma ve senin o dehşet sözlerin. "Olmadık duaya amin denmez" cümlesi durmadan yankılanan bir çığlık oluyor beynimde. İrkiliyorum ve tüm öfkemi önümde masumca duran deftere kusuyorum: "Delilik ümitli şey azizim. Delilik olmayacak duaya amin demek gibi bir şey. Olmazlara sevdalandık, ellerimizi açtık, amin azizim amin!"

Vakit tamam tüm alışılagelmiş ayrılıklar gibi söndürüyorum sigaramı. Nereden bilirdim yanlış bir aşkla yandığımı; küllerimi saçlarının bahar esintisine savurup sende kaldığımı. Kalemimi elime alıyorum ve son kez yazıyorum: '' Delilik güzel şey azizim güzel! Yaşasın tam bağımsız deli gönlüm, yaşasın sigaram, yaşamasın sevemeyenler!''

Bak çayın soğudu çabuk gel!