Bilinmezlik ve şans

Dünya her an bilgisel olarak bir adım öteye gr. Eski çağlarda sadece bir kısım insanın bildiği şeyleri artık herkes bilmekte ama şu anda her şeyi bilen bir insan yok , olamaz da zaten ; evrenin her saniye gelişip değişen bir yer olduğunu düşünürsek bunun çok doğal olduğunu anlayabiliriz. Peki insanlar bu kadar bilginin ne kadarlık kısmı hakkında bilgi sahibi ve en fazla (maksimum) hangi seviyeye gelebilirler bunu bilmek de çok zor.

Peki bilinmezlik diye bir şey var mı , yoksa o şeyi biz açıklayamadıģımız için mi öyle diyoruz. Eğer her şeyin mantıklı bir açıklaması varsa tesadufler ve şanslar neden var? Belki de şans diye bir şey yoktur ( belli koşullar bir araya gelince bir olay oluşur). Biz de o koşulları bilmediğimiz için onun şanstan , tesadüfen olduğunu söyleriz. Ama bir olayın oluşum sırasını ve nedenlerini bilseydik aslında şans olmadığını anlardık. Mesela bir parayı atıp da yazı veya tura olduğunu bildigimizde onun şanstan tuttuğunu düşünürüz ama bir parayı atarken Paranın cinsini, ağırlığını,  ruzgarin yön ve hızını vb bilseydik onun yüzde yüz yazı veya tura olduğunu bilirdik.