Gecenin rengi: Siyah

Gecenin zarafeti siyah renginde gizlidir. Gece siyahtan ötürü güzeldir. Gece karamsardır, hüzün kokar ve yalnızlıkları barındırır siyah renginde. Bir ayyaşın litrelerce alkol hayali vardır siyahta, dindar bir adamın uyumadan önceki dualarıda. Siyah düşündürdüğü için güzeldir. En rahat insan bile gecenin siyahının karşı koyulamaz dürtüsüyle en derin düşüncelere dalabilir.

Siyah aşk getirir, aşk dert getirir, aşk dert getirir ve dert yine siyaha sığınır, siyahtan beslenir. Her insanın gizli aşkları, platonik haykırışları ve varlığından bile haberi olmayan sevgilileri yatar siyahın derinliğinde. En iyi şairler gece yazar mısralarını, en güzel dizelerini siyahtan ilham alarak miras bırakırlar hem sarhoş aşıklara hem de platonik yalnızlara.

Siyah ümidi saklar karanlığında, en ufak ışığı belli eder dipsiz soğukluğunda. Siyah olmadan ümit, karanlık çökmeden mahfer(ay ışığı) göstermez tatlı yüzünü. Karanlıkta mahfer aydınlatır denizin korkunç yüzünü, aslında bağıra bağıra, yüzümüze çarpa çarpa denizin korkunç olmadığını ve denizin siyahlığının altındaki büyüleyici güzelliği gösterir bize. Deniz siyahıyla ayrı bir güzeldir, mahferiyle ayrı hele sonsuz maviliğiyle tarif edilemezdir.

Siyah sessizlik getirir, huzuru bahşeder. Önceki gürültü, telaş yerini daha alçak seslere, sesler yerini usulca fısıltılara, fısıltılar da siyahın artmasıyla yerini yavaş yavaş sessizliğe bırakır. Bu sessizlikle sorgularsın kendini, sadece kendi sesin çınlar kulaklarında bu karanlığın sessizliğinde. Sessizlik özüne dönmeni sağlar, özünse yine siyahtır.

 

Gece siyahtır, siyah bilinmez.