Aşk'ın Sırrı

Eski zaman aşıkları için gizlilik,en önemli kurallardan birisidir.Sevgilinin ismini zikretmek ayıp sayılırmış. Aşığın en çok korktuğu ve çekindiği meselelerin başında sevgilinin ismini dillere düşürmek gelirmiş. Bu sebepten sevgiliye yazılan şiirlerde ve beyitlerde farklı isimlerle hitap ederlermiş. Canan, yar ve sevgili gibi hitap kelimelerinin yanı sıra bazen de farklı isimler kullanarak, duygularını dışa vururken sevgilinin ismini de gizli tutarlarmış.

Bu konunun en güzel örneği yine Leyla ile Mecnun hikayelerinde karşımıza çıkar. Leyla'ya, aşkta kendisinin mi yoksa Mecnun'un mu daha ilerde olduğunu sorduklarında, hiç tereddüt göstermeden şu cevabı vermiş:"Elbette ki benim aşkım Mecnun'un aşkından daha büyüktür. Mecnun, aşkını çöllerde kurda kuşa yabani hayvanlara anlatarak sırrımızı ifşa etti. Sürekli Leyla Leyla diye dolaşarak ismimi dillere düşürdü. Oysa ben aşkımı kimselere açmadım, içimde tuttum ve sevdiğimin ismini bir kez olsun zikretmedim" demiş.

Leyla ile Mecnun hikayesinde, aşkta sır tutmanın ne kadar önemli olduğu ve aşkın önemli kaidelerinden olduğu gayet açık ve net anlaşılmaktadır. Zamane aşıklarına(!) baktığımızda ise; bırakın sır saklamayı, mahremiyet dairesini bile çok rahat aştıklarını görmekteyiz. Belki de çok üst düzey bir aşkı, bu zamanda beklemek birazcık hayalperestlik olsa da, yine de bir kaç kişi aşkı temsil etmektedir. Bana göre bu isimlerin en başında da merhum şair Abdurrahim Karakoç gelmektedir.

Yıllardır 'Mihriban' ve 'Unutursun Mihribanım' türküsü ile Karakoç'un aşkını dinlemekteyiz. Kendisi ile yapılan röportajlarda, Mihriban ile ilgili sorulan sorulara ısrarla tek kelime cevap vermemiştir. Aşk konularını ulu orta konuşmanın ayıp olduğunu da tembihlemeyi de ihmal etmemiştir .Belki de Mihriban ile ilgili bilinen tek gerçek, vuslata ermeyen aşkına yakıştırdığı isimdir.

Bir gün, karşımıza aşık olduğunu söyleyen birisi çıktığında, aşıklığın alametlerini üzerinde görebilir miyiz? Belki de kendi adıma çok şey bekliyorum ama en azından birazcık da olsa eski zaman aşıklarının edep ve hayasını taşıyan birileri çıkar ve sonra ki nesillere örnek canlı örnek olurlar…

Mustafa ATAK