Değişim Korkusu

Farkındalık; pek çok şeyi değiştirmek için atılan ilk adımdır. Geçmişten bugüne herşey öncelikle farkında olmakla başlamıştır. Elbette farkındalık sadece bir başlangıçtır.

Farkındalık, kararı da getirir sonra. Ardından fiile dökeriz bunu.Eylem başlamıştır artık.

Mesela devletler savaşa girmeden önce de bir şeyin farkındalardı, yani düşmanlarının. Düşmanları olduğunun bilincindelerdi.

Yani ihtiyacımız olan şey farkındalık aslında.

O olmadan ne adım atabiliriz ne de karar verebiliriz ve bunun için öncelikle çıkarmalıyız at gözlüklerimizi. Arınmalıyız benliğin tozlarından. Çünkü o tozlar

zaman içinde hasta eder bizi. Biz farkında olmayız ama öyledir.

Günlük yaşamımız da bu böyle değil midir sanki... Korkup kaçıyoruz pek çok şeyi yaşamaktan. Çoğu kez pişman da olsak nafile.. Elimizde değil aslında.

Bilinçsizce yapıyoruz bunu. Belki de farkındayızdır.Kimbilir. Sonucunu görmediğimiz ya da bilemediğimi şeylerden kaçıyoruz toplum olarak.

Güvensizlik saklı bir yerlerde. Ama doğru olanın da bu olduğunu kanıksamışız aynı zamanda. Peki neden bu döngü hiç değişmez?

Hep uzak durulur yeni olandan.Genel olarak Türk Toplumunda bir tahammülsüzlük vardır. İnandığı ve doğru kabul ettiği şeylerin yanlışlığına inandıramazsınız çoğu zaman.