İlayda (Değişen Hayatlar-2)

Etrafta dondurucu denilecek kadar bir soğuk vardı.Sokak lambalarından sarkan buzlar zaman zaman yerinden kopup hayatın akışına bırakıyorlardı kendilerini.Sokak kedilerinin bazıları sanırım kendilerine bir yer bulmuşlardı ,etrafta gözükmüyorlardı.Kırık camlı odadan onların hepsini bir arada göremiyordum.Her zaman ki yerlerinde yoktular.Fakat pamuk isimli sokak kedimiz,ismi gibi kar tanelerini bedeniyle bütünleştirmişti ve kardan bembeyaz olmuştu.Çok üşüyordu bunu hissedebiliyordum.Gözlerini yummuş nadiren de olsa göz kırpmasından doğaya karşı koyamadığı belliydi.Mutfağa yöneldim ve bir sıcak sütün ona çok iyi geleceğini düşünerek işe koyuldum.Sütü ısıtırken çıkan ateşin sıcaklığı da içimi ısıtmıştı. Birazdan pamuğu bu sütün sevgisi ısıtacak dedim kendi kendime.Bakır kaplardan birini pamuk için sakladığım dolaptan çıkarıp sütü içine döktüm.Paltomu atkımı ve şapkamı takıp merdivenleri inmeye koyuldum.Evin kapısını açmak için elimdeki sütü bir müddet yere bıraktıktan sonra, iterek de olsa buzdan kurtulmasını sağladım.Adım adım ve dikkatlice yürümeye koyuldum.Yürüyeceğim mesafe fazla değildi.Fakat yerde oluşan buzlanma işimi zorlaştırıyordu.Ara sıra esen rüzgar buz tanelerinin üzerine serpilmiş olan ince kar tanelerini havaya püskürtüyordu.Sütü sımsıkı tutuyordum.Dengemi kaybetsem bütün her şey altüst olacaktı.Pamuk uzakta da olsa ara sıra açtığı maviş gözleriyle beni görmüştü.Rüzgar o kadar sert esiyordu ki önümü zor görüyordum.Bir ara sendeler gibi oldum ama durumu kurtardım.Nihayet pamuğun yanına kadar gelmeyi başarmıştım.Saat gecenin biriydi etrafta kimseler yoktu.İçine işleyen soğuktan tepkisiz hale gelen pamuk, ellerimle ona sunduğum tasa bakıyordu.Tası önüne bıraktım bir müddet sırtına yağan karları temizleyip yanından ayrıldım.Çok çekingen bir kediydi pamuk ve yanımda götürmek istesem de gelmeyecekti bunu biliyordum.Rüzgarın şiddetiyle sarsılsam da ilerleyip eve doğru yöneldim.Yürürken ara sıra arkama dönüp ona bakıyordum beni izliyordu.Kendisine sunulan ikrama doğru yavaşça eğildi ve içmeye başladı.Ev kapısından içeri girmeden ilk yudumu almasını beklemiştim.Ben yaşamımda en çok kar yağışının yeryüzünü örtü olarak kapladığı mevsimi sınıyordum içimde. Çünkü içinde yaşayan canlıların birbirini anladığı en büyük etkiyi sunuyordu.Kar yağıyor ,şefkat pamuk inceliğinde sınanıyordu.