İlayda (Değişen hayatlar-1)

Ellerini piyanonun üstünde gezdirdikten sonra çaldığı şarkı, sanki umudu koklayan yalın ayaklı bir insan mozifi işlemişti yüreğinde.Her piyanoya oturuşunda başka bir ahenk yaşıyordu.Piyanoyu dokundu ve seni hissetmeme yardımcı ol dedi.Hissetmek yaşamaktır.O baba yadigari bir piyanoydu.Parmaklarının dokunduğu her nota ona sevginin diliyle karşılık veriyordu.Piyano onun için bir tutku,bir sevdaydı adeta. O kadar içten bir duruşu vardı ki yüz hatları,vücut dili,mimikleriyle tek vücut söylüyordu şarkılarını.Bazen piyanodan sıyrılan ellerini aniden başının arasına alır ve niye yoksunuz ki diyerek düşünürdü bir müddet.Hayıflanması yıllar önce kaybettiği ailesi içindi.Yerinden yavaşça kalktı,elleriyle destek alarak yürümeye başladı.Pikap fazla uzağında değildi.Ona saniyeler içinde ulaştı.Hayat boyu yorgun hissettiği bedenini,varlığına büyük bir güç aşılayan o sesi çalmaya başladı.Anne ve babasının beraberce şarkılar okuduğu konuşmalarının geçtiği plağa dikti kulaklarını.Onları pür dikkat dinliyordu.İçindeki duygular yüzünde hayat buluyordu adeta.İçlendi içlendi ve pikap’ın yanı başında duygularına yenik düşüp ağlamaya başladı.Niye yoksunuz ? Karanlık bedenimi aydınlığa çıkarıp nereye gittiniz?dedi İlayda.....