Bir Kadın Bir Adam

KADIN: Hayatınız efendim..

ADAM: Evet efendim?

KADIN: Pek bir sıradan.

ADAM: Sıradan insanlar değil miyiz zaten efendim?

KADIN: Haşa! Sıradan insanlar olmak için hayallerimizi ve umutlarımızı satmamiz gerekmez miydi efendim?

ADAM: Hayallerimizi ve umutlarimızı satmamıza gerek yok ki efendim, zaten insanlar fiyatını sormadan alıp gidiyorlar hayal ve umutları.

KADIN: Haklısınız efendim fakat kimseye kaptirmamak gerekir hayalleri ve umutları, çalınacak kadar korumasız olmamalı değerli olan şeyler değil mi?

ADAM: Değeri mi kaldı efendim? Bu zamanda değeri olan bir şey var mı? Kaldı mı?

KADIN: Mühim olan insanların değerlerini yitirmemesi gönül dalında.

ADAM: Gönül dalında umut yaprakları tükendi.

KADIN: Nice sonbaharlar görür gönül de hiç ilkbahara geçmez mi sanırsın efendim, doğanın kanunu bu gün gelecek yapraklar düşecek kuraklar yaşanacak ama sen onu umutla besleyip ilkbahara getireceksin.

ADAM: Her ilk baharı son bahara dönüştüren insanlar kış gibi aslında "soğuk" inşallah bu kışı da atlatacağız efendim ilk bahara bir umut daha..

KADIN: Hayat döngüsü bu yaz da gelecek kışta olmak zorunda yapabileceği tek bir şey var İnsanın, doğru insanı bulup biraz daha fazla yaşamak yazda.

ADAM: Yazı kışa çevirecek insanlar da var, ilk baharı son bahara çevirecek insanlar da..

Bir mevsim bulmalı o zaman adı aşk olan, hiç geçmez, hiç bitmez..

KADIN: O mevsimi bulmak için biraz daha deneyim gerekir efendim, ya da başka deneyimlerden yararlanmak gerekir pat diye olmaz ki bazı şeyleri kazanmak için bazılarından vazgeçip kaybetmek gerekir.

ADAM: O zaman sevdiği insana "sana kurban olurum" diyen insanları örnek almalı değilim efendim "seni seviyorum" değil "sana kurban olurum"...

Bir kere bulup bir daha kaybetmeyi göze alamayan insanları örnek almalı, şiirleri örnek almalı..

KADIN: Haklısınız efendim . Eline dokunanı değil kalbine dokunanı , ağzıyla değil gözleriyle seni seviyorum diyene vereceksin kalbini. Koluna takıp gezebileceğin değil de kalbine gömebilceğin insanları seveceksin.

ADAM: İşte bunların aynısını yaşamış olan ve hala yaşıyor olan bir bey var karşınızda efendim. Bunların tümünü kapsayan kavrama mesafe deniliyormuş efendim, mesafe dedikleri nedir ki bir bilet, zaten kalp orada..

Hep sevgilinin yanında atar, onun bakışıyla, konuşmasıyla değişir ritim, gülünce ne oluyor biliyormusunuz efendim?

Kalp duruyor.

KADIN: Haklısınız bu konuda efendim diyecek bir şey yok . Burda kalp konuşur dil susar. Bilirim mesafelerin ne  kadar acı olduğunu . Ama mühim olan nedir efendim bilir misiniz? Yakinda olupta araya konan mesafelerdir. Asıl bundan korkmak gerekir.

ADAM: Yakında olacağına yanında olmak gerek aslında, ve lakin insanlar bunu istemezler. Hep kendi için arzu ettiği şeyleri var insanın, sevgilinin ne halde olduğunu bilmez.

KADIN: Işte burda işin içine girer ya duygular. Ancak o duygular anlatır sevgiliyi durumunu ve daha neler neler . Mühim olanda bu sevgiyi aşılayabilmek değil midir?

ADAM: Tamam efendim aşılarsınız da peki ya yan etkisi hiç düşündünüz mü?

Çok seversiniz ve bu sevgiyi aşılarsınız, onun yan etkisi de karşıdakinin sevgisinin yalan olmasıdır.

O yüzden doğru kişiyi seçip sevmek lazım.

Zira sevginiz boşa giderse kalp çürür, o kalbin onarılması çok zaman alır, doğru kişi ile de onarırsın, ama benim bildiğim şudur ki efendim iyi insanlar hep çıkmaz karşına yanı bir kere kayıverdimi elinden bir daha bulamazsın.

KADIN: O iyi insanlar hep size en yakın olanlardır efendim . Ama siz biz hiçbirimiz göremeyiz hep uzakları ararız. Sonra canımız yandığı zaman onlar olur yanımızda sessiz sedasız yanınızda dururlar . Belki  de hep burda yapmadık mı hatayı azizim?

ADAM: Mesafelerden bahsettiniz sanırım efendim, kalp yanar, kelam biter dilimde..