Ama Sen Yoksun

Sensizliğin sessizliği korkutuyor beni

Sessiz bir çığlık çığ gibi eziyor benliğimi

Ecel haber veriyor vaktin geldiğini

Umutsuzca arıyor gözlerim; bir seni bir de senliğini

Ama sen yoksun...

Hasret feryad ediyor, figan kan ağlıyor

Gözlerinden dökülen inciler nar-ı ateş oluyor

Olup da yakıyor ruhumun her zerresini

Hayalin hep karşımda ama sen yoksun...

Kırıldı umut kandili de varlıkta yokluğa büründüm

Kalbime gömdüğüm gözlerinde yitik bir ömrü gördüm

Ama orada sen yoktun...

Oysa ki bir gülüşün gül bahçesine çevirirdi gönlümü

Yıldızsız gecelerde güneşi olurdu ruhumun

Kızıl bir gonca açardı her gün kalbimde

Onlara bakar avunurdum her gittiğinde

O goncalarda solunca günün birinde

Yandı bedenim yandı taş oldu ellerim

Umarsızca arıyor seni şimdi gözlerim

Ama sen yoksun...

Artık gidiyorum bu viran şehirden

Kaybettim gözlerini gözlerimden

Yokluğunu hissettiren bir anı verme istemem

Hissedemem artık versen de istemem

Sadece ılık bir rüzgar versen nefesinden

Yeter bana bu acı artık git diyeceksen...

Şimdi hafif bir yağmur alıyor benliğimi

Bir rüzgar titretiyor nefesimi

Yanıma tek birşey alıyorum giderken

Gözlerin gözlerin gözlerin...

Ve sana bırakıyorum ruhumu

Ona iyi bak olur mu?

Ağır ağır kapatıyorum kepenklerimi

Usul usul yavaş ve sessizce

Özüm sendin

Her günüm sen

Ama hiçbir zaman benim değildin...