keşke geleceğimi görebilseydim dedim ve...

Yine günlerden yalnız bir gündü. Yalnız yaşanan arkadaşlıklar, yenen yemekler, içilen kahveler, dinlenen müzikler, izlenen filmler, yatılan yataklar. Aslında şikayetçi değildim, memnundum seviyordum yalnızlığımı. klişe olacak ama hayatımda yanlış insanların olmasındansa yalnız yaşamayı tercih ederdim. yalnızlığımı yaşayabileceğim bir ilişki aradım hep. arkadaşlık da öyle. yalnız kalıp biraz düşünmek, yazmak ve bir şeyler okumak... yalnızlığıma saygı göstermeyen arkadaşları da aşkları da hayatımdan çıkardım. mutluyum. bana yazdıklarım daha samimi okuduklarım daha dost düşüncelerim daha aşık ve tutkulu geliyor. narsist değilim sakın böyle düşünmeyin smile sadece insan bu kadar çok yalnız kalınca minimalist felsefeye sahip oluyor sanırım. bunlar benim için yetinmeyi bilme dünyası oldu artık. fakat yine de insan doğası gereği başını okşayan bir el, aşkla öpen bir dudak, sevgiyle sarıp sarmalayan bir kucak arıyordu belki de.

Canım sıkkındı o gün. nefes alamıyordum kalbim sıkışıyordu. belki yine sigaradan belki stresten belki de o gün pek bir şey yiyememiştim (üzgün olduğum zamanlar iştahsız oluyorum) açlıktandı. Ağlamaya başladım. çok ağladım. neden bu kadar ayrık otu bir insandım? ne vardı dünyayı sorgulayacak eleştirecek? bana mı kalmıştı? diğer kadınlar gibi olsaydım ben de tek derdim tek taş yüzük, para harcamak, hunharca avm gezmek olsaydı? trip atsaydım ben de sevgilime? ona ezik bi varlık gibi davransaydım diğer kadınlar gibi? arkadaşlıklarımı çıkar ilişkisi üzerine kursaydım ben de? sevmeseydim, bu kadar değer vermeseydim insanlara kırılmazdım üzülmezdim yalnız kalmazdım. ne var da farklı bi insan olma çabalarına giriyordum? "evlendiğim adam benim gibi çok kitap okuyan tartışabilen biri olmalı, ben böyle bi ilişkim olsun istiyorum üretmeye dayalı olsun tüketmeye dayalı değil" neden böyle düşünüyordum? bazı erkekler zeki kadınlardan hoşlandıklarını söylese bile beynimle sevişmeyecekti sonuç olarak. Elimde değildi. karakterimden kişiliğimden mümkün değil ödün veremezdim. ben böyle biriydim işte.

Haykırdım. çok içten ağladım dua ettim."Allahım benim sonum ne olacak keşke geleceğimi bilebilseydim bunu görmek elimde olsaydı." uyku tutmadı tabi sonra her zamanki gibi. internette takılayım dedim biraz. belki kafam dağılırdı. bi site gördüm merak ettim baktım. sosyal medya tarzı bi site ama amaç dışı kullanımlara açık. herkes birileriyle tanışma çabası içinde. bi kadının profili gözüme ilişti. "ücretsiz fal bakıyorum." güldüm. bu kafalar nasıl kafalar fal bakılsa bile internet üzerinden bunu yapmak mümkün değildi diye düşündüm. alaycı bir mesaj attım kadına sonunda kocaman böyle laughing olan gülücüklerle. 5 dakika sonra bakıyorum sana diye cevap verdi bana. alaycı tavrımı sürdürerek cevap verdim. isim dedi söyledim, fotoğraf istedi gönderdim. hayretler içinde anlattıklarını dinlemeye başladım. düşünsenize... gecenin bir vakti hiç tanımadığınız bir insan size hayatınızı harfi harfine a dan z ye kadar sanki olaylara tanıkmış gibi anlatıyor... ailemi, benim karakterimi, yaşadığım olayları, aşklarımı, arkadaşlıklarımı her şeyi tek tek bildi bana anlattı. hatalarımı da karşıma çıkan yanlış insanları da. dindar bi kadındı, geleceği Allah bilir ben hissedebildiğimi görebildiğimi söylüyorum yalnızca dedi. iyi bir işim kariyerim olacakmış ileride, hayallerimi gerçekleştirebilecekmişim, dört yıl sonra da evlenecekmişim. "çok iyi bir kalbi var onu anla ona değer ver harika bir ilişki" geleceği bilmek insanı biraz olsun rahatlatıyor muydu kaygıları mı azaltıyordu? ben mi öyle hissediyordum yoksa? ya da acılarımdan dolayı böyle bi şeye tutunma ihtiyacı hissetmiştim. bunu nasıl yaptığını sordum. çakra açma, meditasyon, parapsikolojik konular vs... inandım. bu arada inançlı biriyim. ama aslında sonradan müslüman oldum gibi bi şey.. uzun hikaye. belki bi gün onu da paylaşırım. son olarak dedim bir şeyi merak ediyorum.. en yakın arkadaşım. bazen ona güvenip güvenmemek konusunda kararsız kalıyorum.

Ismini söyledim, fotoğrafını gönderdim. baktı."bu kız insan kullanıyor dedi. seni kullanıyor. sevdiği için arkadaşlık etmiyor. çıkarı yoksa asla arkadaş olmaz kimseyle. kendini beğenmiş ve kıskanç birisi ona güvenme ondan uzak dur." tam da tahmin ettiğim gibi çıkmıştı ben de bunları düşünüyor bunlardan şüpheleniyordum. şimdi ne yapacaktım peki? nasıl davranacaktım ona? seviyordum ben onu.
Image titleBazı şeyleri bilmek kaygılarımızı azaltırken, bazı şeyleri de duymamak mı gerekiyordu? duymamam gereken şeyleri mi duymuştum sanki? yoksa iyi mi olmuştu bilmem? gelecek... sen de her şey gibi denge-düzen ilişkisi üzerine mi varsın, kurulusun? gelecek... dua ettim ve seni biraz gördüm. gelecek... galiba seni pek de görmemem gerekiyor. gelecek... hayır o kadınla tekrar konuşmamalıyım artık. gelecek... belki de sana ulaşmanın en güzel yolu kaygıdan uzak sadece umut dolu bi kalp midir dersin?